salih mirzabeyoğlu

    25.
  1. her gün gazetedeki köşesinden ne kadar liberal ya da "çağdaş" olduğunu bastıra bastıra, altını çizerek gösterebilmek için marjinal meselelere parmak basıp, servis ettiği jargon salatasıyla türkiye 'deki 3. sınıf entelijansiyada yer bulmak amacındaki aciz ve ucuz zavallıların "görmezden geldiği" adam. zavallıların bir kısmı kendi çıkarları uğruna manevi nasları bir kısmı da üç beş zibidiyi dillerine pelesenk edip artizlik yapıyorlar. allah bu necip milleti solculardan, liberallerden ve ses var gõrüntü hiç yok sağcılardan korusun.
    11 ...
  2. 162.
  3. 17.
  4. salih mirzabeyoğlu içerde kaldıkça biz dışarda olmuş sayılmayız.

    61 yaşında bir insanı fikrinden dolayı içerde tutmak bir ülkeye yakışmaz. hele o ülke on yıla yakın bir zamandır demokrasiye bu kadar heveslenmiş ve insanlarını heveslendirmişse hiç yakışmaz.

    yıllardır cezaevinde tek kişilik hücrede hayatını çile ile dolduran bir kültür ve fikir adamının idamla hükümlü kılınması da işin cabası. hiçbir eyleme katılmadığı, bir örümceği bile öldürdüğü tespit edilmemiş bir insanın artık 61 yaşından sonra hürriyetine kavuşması en doğal hakkıdır. telegram ile akli melekelerine yapılan eziyet ise bütün bir insanlığın ayıbı.

    islam devleti kurmak yolunda çalışmalar yaptığı söylenen salih mirzabeyoğlu yakalandığı an evinden çıkanlar ise gerçekten tam bir komedi. 25 adet mermi ile devletin korkulu rüyası haline gelen mirzabeyoğlu’nun iddianamesinde bakın bulunan deliller nasıl anlatılıyor?

    “yapılan aramada”

    1 adet vizor marka 7.65 mm çaplı tabanca, tabancaya ait şarjör ile 20 adet mermi,

    1 adet baretta marka 9 mm çaplı tabanca, tabancaya ait şarjör ile 25 adet mermi,

    1 adet 22 calibre tüfek ve bu tüfeğin üzerine monte edilmiş hakko marka 1 adet dürbün ve bu tüfeğe ait 49 adet fişek

    1 adet pompalı tüfek ve bu tüfeğe ait 70 adet fişek

    1 adet sarsılmaz marka havalı av tüfeği

    1 adet panosonic marka kamera cihazı

    1 adet ericsson marka 388 cep telefonu. 14 adet cumhuriyet altını

    1 adet underwood marka daktilo makinası

    1 adet 100×50 cm ebadında mavi zemin üzerine üç hilal ve bir yıldızdan oluşturulmuş ibda/c adlı örgütün simgesi olan bayrak

    1 adet 75×50 cm ebadında tevhid bayrağı

    yukardaki malzemeler iddianameden alınmıştır. ve bunlar bir devleti nasıl yıkıp, nasıl yeni bir devlet kuracaktı anlaşılır gibi değil… artık zamanı gelmedi mi mirzabeyoğlu’nu bu yaşında serbest bırakmanın? aslında işin detaylarına girerek anlattıkça bir insanlık dramına daha fazla şahit oluyorsunuz. sözü uzatmanın anlamı yok, hapsi uzatmanın da…

    izdiham
    11 ...
  5. 2.
  6. "baran" isimli, ibda-c'nin görüşleri doğrultusunda yayın yapan dergiden okuyabildiğim kadarıyla, eski dili kullanmakta oldukça hünerli ve kesinlikle edebi dili şairane.
    9 ...
  7. 10.
  8. kendisine telegram yani zihin kontrol işkencesi uygulandığını iddia eden adam.

    ilgisiz bir konuda araştırma yaparken karşıma mirzabeyoğlu'nun telegram adlı eseri çıktı. internette gördüm ve kitabı okumak istedim. aradım, hiçbir yerde yok. yayınevini (ibda yayınları) aradım, "ya adres verin yollayalım ya da cağaloğlu'na yayınevimize buyurun" dediler. gittim. enteresan adamlar. mirzabeyoğlu'nun bir kaç kitabını, baran dergisini, furkan dergisini aldım döndüm.

    telegram kitabını ilgiyle okudum. ilginç olan şu: kendisi bir hücrede tutuluyor, sanırım 17 yıldır. elektromanyetik dalgalar yoluyla zihne yapılan saldırılarda bahsediyor. bu telegram işkencesini yapanlar, mirzabeyoğlu'nun dediğine göre "mahkemede kemalizmi savunmasını, kemalizmi övmesini" istiyorlarmış.

    mirzabeyoğlu, telegram işkencesini yapanların başındaki kişinin emekli binbaşı ihsan güven olduğunu iddia ediyor. kitap yayınlandıktan bir kaç ay sonra ihsan güven ibda-c militanları tarafından öldürülüyor.

    kendisine sormnak isterdim; zihin kontrol yöntemlerinin varlığına ben de inanıyorum, olabilir diyorum. fakat, dedikleri doğru ise, yani telegram-zihin kontrolü doğru ise, bunu yapanlar, kendisine bunu yapanların kemalistler olduğuna inanmasını istemiş olamazlar mı?

    ayrıca mirzabeyoğlu'nun geliştirdiği bir strateji oldukça dikkat çekicidir. mahir çayan'ın "kesintisiz devrim-politikleşmiş askeri savaş stratejisi" adını verdiği yöntemin, biraz değiştirilmiş halidir: "kendiliğinden zuhur diyalektiği." bu, şu demek: "bir militan, gerekli gördüğü yerde, gerekli gördüğü zamanda, gerekli gördüğü hedefe, kimseden emir ve talimat almadan eylem düzenleyebilir." gerçekten çok ciddi ve ölümcül bir yol..

    kendileri ile yüzseksen derece zıt görüşlerde olsam da, fikirlerini özgün bulurum.
    ayrıca, fethullah gibi, yobaz dinci takımı gibi boş ve aptal değillerdir. ciddi bir külliyata sahiptirler.

    mirzabeyoğlu, (sanırım) 4 cilt olan tilki günlüğü kitabında, (1980'lerin sonunda yazılmış olmalı) "sayıştay'da denetçi arkadaşım haşim kılıç" diye yazar. o haşim kılıç'ın bugün anayasa mahkemesi başkanı olması da enteresandır..
    9 ...
  9. 170.
  10. Beyninin olmasiyla daha cok saşirtmiş kürt islamci terörist.
    10 ...
  11. 36.
  12. 28 şubat post modern darbesinin turnosuludur.. 28 şubattaki piyonlar hiçbir suçu yokken bu adamı içeri tıkmayı becerdiler. adaletini sikim gargamel.
    9 ...
  13. 46.
  14. bu "insan"* ağır işkenceden geçip adliyeye getirildiğinde perişan halde fotoğraflanmış ve medya olayı "Metris'in üç aslanı yolunmuş tavuk", "işte bu kadar", "Kafasını jandarmanın copuna çarptı" gibi başlıklarla vermiştir. elimdeyse dönemin yılmaz özdil ve fatih çekirge patronajındaki star gazetesi tarafından atılan "Tıraş olurken yüzünü kesti" başlıklı komik(!) manşetin fotoğrafı var: https://galeri.uludagsozluk.com/r/299644/+

    fotoğraftaki pek seçilmeyen yazıları buraya aktarıyorum:

    1. Jandarma koğuşa dalınca uyandı, alnını ranzaya çarptı.
    2. Sendeleyerek kalktı, ayağı kayınca burun üstü düştü.
    3. Kalkayım dedi, uyku sersemiydi. Dipçiğe gözünü vurdu.
    4. Kendini topladı. Kapıdaki askılığı görmedi, kulağını taktı.
    5. Jandarma hasretle sıkı sıkı sarılınca boynuna kan oturdu.
    6. Koğuştan çıkıyordu, kapıyı açık zannetti. kaşını yardı.
    7. sağ gözünü dipçiğe vurmuştu sol gözü de copa değiverdi.
    8. diyet yaptığı için az yiyordu... halsizlikten göz altları morardı.
    9. "hoşgeldin" dediği jandarmanın eli, elmacık kemiğine çarptı.
    10. mahkeme öncesi tıraş oldu jilet keskindi, yüzünü doğradı.

    günümüzdeki medyaya yandaş diyenler, birkaç sene önceki bu medya yüzünüzü güldürdü değil mi? içeride bir yıl yatıp çıkanları kahraman ilan edenler, mirzabeyoğlu gibileri için "oh olsun!" demeye devam edeceksiniz değil mi?

    ses çıkaracağı haksızlığı "seçenler", diğer haksızlıkları desteklemiş olmazlar mı?

    ve devlet büyükleri artık yeter! bu zulme dur deyin, ortak olmayın! mazlumun yanındaysan al sana mazlum!
    8 ...
  15. 27.
  16. cezaevinden yazdığı ölüm odası - b7 adlı yazıları vardır.

    "kartal’da da yoktu, bolu’da da olmadı; benim imân ve ahlâkıma sarsıntı, hani duran’ın, “orada kafanı duvarlara vura vura allah’a söveceksin!” şeklinde bir “şuura alternatif” tesirleri olmamıştır. orada da söyledim, burada da: ben sağlamim, tam da göründüğüm gibi…"

    ölüm odasi b - yedi (53. bölüm) - salih mirzabeyoğlu
    7 ...
  17. 62.
  18. yaşayan en büyük mütefekkirdir.
    8 ...
© 2025 uludağ sözlük