2004 yılıydı, kıbrısta okuduğum dönemlerde ilk defa ismini duymuştum; SALiH MiRZABEYOĞLU. sonra fotoğraflarında gördüm. heybetli, gözü kara, dava adamı denilen mefhumun ete kemiğe bürünmüş hali.
kendinden başka hiçbir mukaddesatı kalmamış ama dünyalık ne varsa hepsine sahip olmuş kubur faresi kılıklılara inat; inandığı değerler uğruna, hak uğruna hakikat uğruna ve topyekun ALLAH VE RESULU uğruna serden geçmeyi, zindanlarda çürümeyi göze almış bir babayiğit.
islami muhatap anlayışını bir diyalektik temele oturtan, yüzü güneşten gönlü ezelden yanık anadolu insanını tanımadan, mahvolmuş bir medeniyeti küllerinden yeniden doğurmadan hiçbir şeyin olmayacağını çok iyi idrak eden ve bu minval üzere beyninin atomlarını çatlatacak kadar düşünen, araştıran, sorgulayan ve hakiki imana ermenin çabasında olan; bütün bunlardan ziyade söylem ve eylemi de bir bünye de barındıran, kendi ifadesiyle 'fikirse fikir, kavgaysa kavga' diye bağıracak kadar gözü kara ve aksiyoner bir ruha sahip olan, tatlı su müslümanlarına inat, müslümanın sert ve heybetli olması gerektiğini dile getiren ve o sertliğinin altında bir serçenin bile gözyaşından ağlayacak kadar ince bir yüreğe sahip olunması gerektiğini ifade eden, 'müslümanlar dik durun karşınızda leşler var' diyerek bize muazzam bir fikir tokatı çarpıp kendimize gelmemizi sağlayan aslında müslümanların herşeyden ve herkeste yüce olduğunu idrak etmemize vesile olan, üstümüzdeki ölü toprağını atabilmemiz için uğraşıp bu yolda kendini feda eden, 'canların canı uğrunda can vermeyi cana minnet saymış' gözü kara, yüreği şefkatli, beyni fikir çilelerinin en derunisini çekmiş ve çeken, 28 şubatın belkide en büyük mağdurlarından olup onca mağdurluğuna rağmen mağrur öfkesinden bir şey kaybetmeyen yiğit adam, seni seviyoruz ve aşk ile bir kez daha SALiH MiRZABEYOĞLU na özgürlük diye bağırıyoruz.
ve inanıyor ve umut ediyoruz ki, BÜYÜK USTA RECEP TAYYiP ERDOĞAN VE SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ABDULLAH GÜL bir an önce bu hukuksuzluğa son verip, 28 şubat denilen, ve müslümanların zihninde ve kalbinde derin yaralar açmış o lanetli dönemi sonsuza kadar kapatıp, MiRZABEYOĞLU na özgürlük yolunu açarlar. çünkü biz yiğidin halinden yiğitlerin anlayacağını biliriz. BÜYÜK USTA ERDOĞAN ın ve ABDULLAH GÜL ün de yiğitliğinden zerrece şüphemiz yok.
umarım bugünkü özgürlük haberi bir an önce gerçekleşir. rabbim cümle ehli islamın yar ve yardımcısı olsun.