postalcıların hazzetmedikleri adam. çok fena ayar verir postalcılara bu yüzdende rahatsız eder.
postal , ister ki mizah %100 chp li olsun hep böyle chp yi yücelten karikatürler basıp ak parti ye muhalefet etsin. "parasıyla değil midir?" diye düşünürler. mizahın %90 ı nı bir şekilde ele geçirmişlerdir. ama %10 yok mu o %10... öylesine sağlam çalışır ki %90 ı kalite olarak performans olarak kat kat aşar. bu satın alınamayan %10 a dahildir salih memecan. dürüst mizahdır. sağlam mizahtır.
bu oran her zaman %90 chp li - %10 dürüst şeklinde kalmayacaktır.
elbette taşlar yerine oturacaktır.
karikatürü ile ilgili olarak kendisine yılmaz özdil'in dünkü yazısını armağan etmek istediğim iktidar çiziktiricisi. (karikatürist dersem büyük ustalara ayıp olur).
--spoiler--
Çünkü, o olmasaydı...
Sıradan vatandaşların bırak Buckhingham Sarayı'ndan ödül almasını, Dolmabahçe Sarayı'nda bahçıvan bile olması imkânsızdı. Bahçıvanlık bile babadan oğula geçiyordu, o kovana kadar.
--spoiler-- http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/16249798.asp
bu adam artık kendini bile aşmaya başladı. en son çizdiği abdullah gül'ün babası temalı şeyle birlikte artık yeni bir tür oluşturmuştur. ismi ne bu şeyin bilmiyorum ama karikatür olmadığı kesin.
başarısız, bayat, kötü esprileri ve kötü çizimleri olmasının yanında bir de bu kadar etik dışı işler karıştırması, üstüne bu pervasız, arsız tavrı yüzünden, yolda görsem tükürmem yüzüne, o kadar kıymetsiz bir çizercik.
bunca geçen zamandan sonra; sanatçı olmadığına inandığım çizer'dir. çünkü; sanatçı içindeki anarşist ruha karşı koyamaz, sokaklara çıkıp araba yakamasa da kalemiyle,müziğiyle, çekiciyle, levyesiyle atomlar patlatır. ama ana karakterimiz euro kokusu, dolar yeşiliyle sevişmeyi seçmiştir. cemal süreya ve kırmızı şarap coşkusu yerine. yine de sevgiler bizden olsun.
atv'nin peşkeşçi bir politika izlemesinden sonra artık memecan da yavşak bir tavır izliyor. eskiden erdoğan'a malzeme çarpardı şimdi muhalefete yapıyor. paranın gözü kör olsun.
bazı insanlar vardır, her ortamda sizi övüp, gereksiz bir yalakalık içerisine girerler. geldiğinde asktir yine geldi kafa sikecek bi ton dersiniz hani. işte öyle bir şey.