zor oldu. kolay olmadı gerçekten. günlerce sürdü görüşmeler. son olarak salca benimle görüşmeyi kabul etti.
çekinceleri vardı, hallederiz dedim; takımımla bağım var dedi; koparırız dedim, uludağ gazoz sponsor olsun dedi; o kolay dedim.
bir ara masadan kalkar gibi oldu salca. cama doğru yürüdü. kolay değil onun için de, tahmin edebiliyoruz. ama ona da hazırlıklıydık. camdan dışarı uzaklara bakarken ** sosyal tesislerimizde toplanan taraftarımızın alkolik hareket engellenemez tezahuratıyla gözleri doldu.
tamam; ama bir şartım var dedi. nedir dedim. formayı giyip öpmem dedi. can'ın sağ olsun dedim.
tekel spor taraftarı rahat olsun. galibiyet için ne gerekiyorsa yapıyoruz; yapmaya devam edeceğiz. basında ve sözlükte haberler çıkmıyor diye üzülmeyin. bu gibi konularda gizlilik çok önemlidir. o yüzden imza atılana kadar hiçbir bilgi veremiyoruz.
tekel spor'un küme düşeceğine işarettir. zira salça futbol düşmanı, kabiliyet düşmanıdır. tekel spor yetkilisine seslenmek istiyorum; olm biz bunu ayıkken seyrettik mantarlıyordu, sarhoşken ne yapmasını bekliyonuz lan.
salça'nın futbolunu göremeyenler için tarif etmek gerekirse;
beşiktaş'ta nartallo vardı hacı hatırlar mısın?. arjantinliydi hani. ki ben bi arjantinlinin böyle beceriksiz olabileceğini kesinlikle inanmam. heh işte o nartallo'nun kısa saçlısını gözünde canlandırma. gözüne yazık lan. salça'nın futbolculuğu öyle bir şey işte.
şaşkınlık yaratan tranferdir. tekelspor'un psikolojik savaşlarından bir yenisidir. fakat, acıdır ki ilk yenilgisini eski takımına karşı oynamakla tadacaktır. yapmayacadın bunu bize.*
sürpriz olmamıştır. kendisiyle kamplarda oda arkadaşıydık. bana babasının tekelspor'lu olduğunu, kendisinin de bu takıma sempatisi olduğunu söyler dururdu.