Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemîil-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîis-seyyiât ve terfeunâ bihâ alâd-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâl-ğayât min cemiîl-hayrâti fîl-hayâti ve badel-memât birahmetike Yâ erhamer-rahimîn. Hasbunellahu ve nimel vekîl, nimel mevlâ ve nimen-nasîr. Ğufraneke rabbenâ ve ileykel-masîr.
Allahım! Efendimiz Muhammede (sav) ve onun ehli beytine salât at. Bu salâvat o derece değerli olsun ki: Onun hürmetine bizi bütün korku ve belalardan kurtarsın. Bizim ihtiyaçlarımızı o salâvat hürmetine yerine getirsin, bizin bütün günahlardan bu salâvat hürmetine temizlersin, o salâvat hürmetine bizi derecelerin en üstüne yüceltirsin, o salâvat hürmetine hayatta ve öldükten sonra düşünülebilecek bütün hayırlar konusunda gayelerin en sonuna kadar ulaştırsın. Ey merhametlilerin merhametlisi bize bunları merhametinle nasip et. Allah Tealâ bize kafidir ve ne iyi bir dost, ne iyi bir vekildir. Ey Rabbimiz, senin mağfiretini dileriz, dönüş yalnız sanadır.
Bu Salâvat-ı Şerifeye Devam Eden; Belalardan emin olur, Gelecek musibetlere perde olur, Arzuları kolay olur, Muradı hasıl olur, Rızkı bereketli olur.
işin özü şudur: -- Bu salâvat o derece değerli olsun ki: Onun hürmetine bizi bütün korku ve belalardan kurtarırsın. Bizim ihtiyaçlarımızı o salâvat hürmetine yerine getirirsin. --
Çanakkale savaşı sırasında Türk askerinin en çok yardımına müracaat ettikleri dua, bu duadır. Atatürk, 1918 yılında, henüz Kurtuluş savaşı filan yokken, Çanakkale'de yaşadıklarını Ruşen Eşref Ünaydın'a anlatmış ve cephede bu duanın okunduğunu o söyleşide dile getirmiştir.