olmazsa olmazdır. anlatılmazdır. onu kelimelere dökmeye hiç bir edebi şahsiyetin gücü yetmez. o başkadır, bambaşkadır. ıssız ada aparatıdır. düşerseniz untumayın mutlaka yanınıza bir tane alın.
sakız ağacının dal ve gövdesinden elde edilen bir tür reçinedir. haziran ortasında ağacın gövdesinde, dallarında ufak yaralar açılır. bir iki saat sonra yaralardan bir sıvı sızar. bu sıvı, taş ya da yapraklar üzerinde toplanır. 2-3 hafta içinde katılaşan bu ürün sakızdır. soluk sarı, kırılabilir parçalar halindedir. özel bir kokusu ve tadı vardır. ilaç, boya, kozmetik, gıda ve içki üretiminde kullanılır.
bir insan evladının ağzında başlayan macerası boyunca yaşamadığı kalmaz. yeri geldiğinde yutulup ölür, yeri geldiğinde tekrar ağza alınmak üzere unutulmuş bir mekanda vakitsizce bekletilir. kısacık hayatı hazin bir şekile asfaltta son bulur. güneşli asfaltta piç gibi kalmıştır sahibi patavatsızca uzaklaşıp gözden kaybolurken.
daha ne olduğunu anlamamış ve duyguları incinmiş bir halde ağzında hayatını geçirdiği insana arkasından bakarken; yine ne olduğunu anlayamadan cork sesi duyar. tanımadığı bir insan yavrusu üstüne basıp onu ayakkabı malzemesine dahil etmiştir. bundan sonraki hayatı ezilmekle, zulümle geçecektir. keşke ölsedir, kurtulsadır..
sakız üreten bir makinenin patenti amerikalı thomas adams tarafından 1871'de alınmıştır ama ona mucididir diyemeyiz çünkü eski yunanlıların çamsakızı çiğnedikleri biliniyor.
çene kaslarını kuveetlendiriği için diş hekimlerinde önerilen şey. Yalnız çiğnerken mide sürekli ağızdan yiyeceğin geleceği beklentisiyle asit salgılar, çalışır. bu da çabuk acıkmamıza neden olur.
sigarayı bırakmaya yeltenen kişilerin acilen saldırdığı oyalayıcı madde.
ayrıca falım marka olanını 15 dakikadan fazla çiğnemek mümkün değildir. zira büyüklüğüyle ağzı kullanılamaz hale getirebilir.