bir insan evladının ağzında başlayan macerası boyunca yaşamadığı kalmaz. yeri geldiğinde yutulup ölür, yeri geldiğinde tekrar ağza alınmak üzere unutulmuş bir mekanda vakitsizce bekletilir. kısacık hayatı hazin bir şekile asfaltta son bulur. güneşli asfaltta piç gibi kalmıştır sahibi patavatsızca uzaklaşıp gözden kaybolurken.
daha ne olduğunu anlamamış ve duyguları incinmiş bir halde ağzında hayatını geçirdiği insana arkasından bakarken; yine ne olduğunu anlayamadan cork sesi duyar. tanımadığı bir insan yavrusu üstüne basıp onu ayakkabı malzemesine dahil etmiştir. bundan sonraki hayatı ezilmekle, zulümle geçecektir. keşke ölsedir, kurtulsadır..
doktorlar insanlara sakız çiğneyin diyerek nasihat verir. amaç tükürük salgılamasını artırmaktır. sağlık yönünden aşırı kaçmamak şartı ile faydalıdır. gel gelelim bu sakız çiğneme olayını abartan insanlar, kadın veya erkek toplum içinde felaket sakız çiğnemektedir. ağızlarını açıp, sesli bir biçimde çiğneyerek insanları rahatsız ediyorlar. hele kadın veya kızların sakızı şişirip üstüne de patlatmaları yok mu. gören insanı çileden çıkaran durumdur. kibarca çiğnemek varken sesli veya sakızı patlatarak çiğnemek toplum içinde çok yadırganmaktadır.
Bazı insanlar yüzünden çiğnemekten dahi hoşlanmadığım illet.
Hele bir de sınavdayken ya da otobüsteyken orospu gibi çiğneyen varsa ağzına o sakız yapıştırılmalı ya da kürekle vurulmalıdır.
Sakızı çiğnemenin de bir adabı var aq!
Milleti rahatsız etmenin lüzumu yok!