aslında hemen oracıkta, azıcık bile sorgulamadan, kuytularda empati kurmadan yargılanmaması hatta yadırganmaması gereken hanım kızceyizdir.
saks dediğimiz, mavi gibi en güzel bir rengin dahi önüne gelerek yepyeni bir tona ismini verebilen şahane bir şey. aynı şekilde, "ben artık oldum, benim adımda bir renk var amına koyim" deyip o noktada kalmayarak bir çorap markasına adını verme şerefine de nail olmuş bir arkadaşımız. o halde saks dediğimiz şey, olgun, karakterli, ne oldum değil ne olacam diyen, ekip çalışmasına uygun, analitik düşünebilen bir şey.
fax dediğimz ise, iletişim kurmamızı sağlayan, ilkel haliyle çıkardığı ses ve "aaa fax çekecektim ama sinyal alabilir miyim" sözleriyle aklımızda kalan bir cihaz. icat.
fotokopide yine bazı şeylerin aslını yansıtan, yeri geldiğinde ofis elemanlarının götünü başını çoğaltmasına ve bu sayede arkadaşlığı pekiştirmeye de imkan veren bir alet, edevat, or the what?
öte yandan bir işte "iyiyim" demek, diyebilmek bir takım donanımlara sahip olmayı beraberinde getiren, iddialı bir cümle. mesela elin londralısı "ay em kepeybıl of x" dediğinde biz bu londralının yetenekli biri olduğunu ve ingilizce bildiğini anlıyoruz. ingilizce biliyor, donanımlı yani. anlatmak istediğim tam olarak bu. tesisat.
ve nihayetinde, ayıpçı kızı da tanımlarsak kafalarda poek soru işareti bırakmamış oluruz diye düşünüyorum. ayıpçı kız dediğimiz, dilinin kemiği olmayan, rahat tavırlarıyla etrafta nam salmış, küfürlü konuşmayı adet edinmiş ve ayda en az 8-10 kere bu adeti gören, kaşar deyu yaftanlamaya müsait, emmeli gömmeli aksiyonlarda esas kız olmakta bir beis görmeyen dişi kişidir. elde var 1.
tüm bunları aynı potada erittiğimizde, saks gibi özgün ve güçlü bir şeye yakınlık duyan, faks ve fotokopi gibi makinaları kullanmakta üstad dediğimiz bir insan mertebesine ulaştığını iddia eden ve kendini kompedan olarak niteleyen aynı zamanda ayıp şeyler yapmaktan çekinmeyen bir hanım kızceyizle karşılaşmak hayatın olağan akışına çok da aykırı gelmiyor bana. ben bunu üroloji uzmanı hekimle bilene tartışmam.
haaa şu da var ki; davasında sonuna kadar da haksız kızdır! sen niye durup dururken kendini övüyorsun hanım kız? ayrıca ben senin bu iddialı laflarından bıktım tükendim artık. övkelene övkelene 20 kilo verdim son 4 yahut 4 buçuk ayda. bir günden bir güne gelip "idris bey, ben şunu alayım da ağzımda bir çalkalayayım" ya da "idris beyciğim ben şunun bir fotokopisini çekip geleyim. sizin güzel hatırınız için aslı gibidir yapıp imzalatayım" dedin mi hanım kız? ne kadar da umut satıcısı bi insansın. umut satıyorsun, hayal pompalıyorsun. ama bir gün biri çıkar ve pompalamasyon nedir ne değildir sana gösterir. la pompa. pompito. figürasyon de la pompa. kendine çeki düzen ver hanım kız!