söyleyemedim , yasaklarda gibi insanı tarumar eden şarkılardan biri..
ucum yok, bucağım yok , saklımdasın ey yar haberin yok ..
gidenin ardından bundan güzel bir özlem cümlesi olamazdı herhalde. insanın bağıra bağıra söylesi gelir, durduk yere dinlendiği zaman adamın a.. koyan şarkıdır.
karşılıksız aşkın kişiye kattığı birkaç güzel şeyden birisidir bu şarkı. reddedilseniz bile aşkın verdiği o tatlı heyecanı yaşamanın ne güzel bir duygu olduğunu anlarsınız mesela. (biraz züğürt tesellisi gibi oldu ama bu hayat pollyannacılık oynamadan geçmez di mi ama?)
her kişinin yüreğinde uçsuz bucaksız köşeler vardır o köşelerin en ücrasındada bişeyleri kamufle edersiniz hayat boyu o gizli bahçenizde illa birde şahsiyet barındırırsınız bla bla anahtarı olmayan yeri belirsiz insan vicüdunun bir kısmı. Ne kadar" saklımdasın " yer belirtsede kimsenin bulamadığı esrarengiz kasa. ;).
Yürüyorum ey yar insanların arasında
Kimi yorgun kimi dökük kanar sabır yarasında
Ozlüyorum seni zamanla barışamadım
Geçip gidiyor ömrüm günlere doyamadm
Ucum yok bucağım yok
Saklımdasın ey yar haberin yok
Yıllar geçti sönmedi ateş
Yanıyorum ey yar haberin yok
Uşüyorum ey yar yangınların ortasında
Yürek kırgın yürek talan kanar sevda yarasında
Kahırlı yılları çizdin alnıma
Dost eyledin beni göçüp giden kuşlara .
kaç gece suçsuz yere cezalandı
günahın tuzaklarında.
kaç gece kalemini düşürdü
yıldızları ararken gözlerinde.
özge bir düş sustu içten içe
bunun için
yazacaklarım bitmedi,
yarım kalan asırlık umut hikayelerinde.
hayatın anlamı bu olsa gerek,
binlerce yıldızı toplayıp
ayın şavkıyla kınalamak ve
mühürlemek gökkubbeye.
neyim var ki sabır ve özlemden başka.
sen alnıma yazılacak en güzel kader,
iç çekişlerime sorulan son arzu
sevdamda biriktirdiğim isyanımsın.
kök sal hasretime deniz kokunla
arama rüzgarlarımda kendini
bulamazsın,
saklımdasın ..
söylemek istersinde söyleyemezsin ya,
işte o an
masum bir dans belirir içimde,
sabıkasız hüznü kuşanır ayaklarım
sensizlik adım adım kaybolur.
şimdi ellerimi tut usulca,
farzet dağlarımın en güzel mevsimleri avuçlarında,
farzet özlemi hiç tanımamış rüzgarlarımız.
hangi çiçeği sakladıysan arkana
karlar eridiğinde
mayısın çocuğuna ver.
ver ki dağların ardından gülümsesin güneş.
ben senden dinledim çaresiz bir gözyaşının hikayesini,
okyanusta bir damla su olmayı
senin denizinde öğrendim.
yalnızlıkların kıyılarına uzanıp
serseri martılarla şarkı söylemeyi seninle sevdim.
şimdi bir koku var içimde
bahar akşamlarını kıskandıran,
rengi kırmızı, rengi mor
cemre gibi düşüyor gizlerime.
umurumda değil unutulmuş şiirlerin lekesi,
kendi sevinçlerimi yazıyorum yüzüm yüzünde
mahcup bir çocuk edasıyla kelimeleşiyorsun içimde.
saymak mümkün gökyüzünde ki yıldızları tek tek
hangisi senin adını taşır
sen hangisinde yaşıyorsun.
öpüp kokladığım,
sus .söyleme sürgünlüğümün adresini
duam gibi
saklımdasın,
saklımdasın .
zeynep nilgün gökçeöz
dokandı bana ama bu kızımız güzel yazmış, aferin ona eline sağlık..