anneler bunu genelde isteyerek yapmazlar ama anneniz benimki gibi hemen hemen her gün bilgisayarımın olduğu masanın altındaki kabloların aralarındaki tozu alıp üstüne bir de hiç bir zaman ayrılmayacak olan ama inatla onları ayrı ayrı derli toplu tutmaya çalışan bir anneyse denk gelerek bulmasına şaşılmaması gerekir...
Cok kotu insanin sinirden cildirtan bir durumdur . Bulunan seyin bir esya olmasi da gerekmez . Bir not , bir resim de olabilir . En olmayacak en ulasilamayacak yere George politzer 'in felsefenin baslangic ilkeleri isimli kitabinin arasina koyarsin nasil oluyorsa orda bile bulur . ne isin var birader senin elin komunistinin yazdigi kitapla diye hezeyan ettirir .
canı sıkıldıkça evin altını üstüne getirip, pencere ve kapı başta olmak üzere evin bütün açılımlarına canlılık getirip evde yüksek cereyan oluşturan kişi olan annenin, çocuklarca saklanan şeyleri bulmama ihtimali yok gibidir.
çoğu zaman saklanan nesne günlüktür, anne de bunun bilincindedir ve o günlüğü ne pahasına olursa olsun bulmaya yemin etmiştir. siz okuldayken odanızı incik cincik eder ve bulur da. eğer çok özelinizi yazmamışsanız üzerinde durulmaz ama sevgilinizle yediğiniz tüm haltları şehvetle(!) geçirdiyseniz günlüğünüze, evde patırtı kopması ve ceza üstüne ceza almanız işten bile değildir.
işten eve dönmek için can atılan günlerden biridir efenim. bünye o kadar yorgundur ki yemek bile yemeden yatmak istemektedir. iş çıkışı, eve gitmeden karşılaşılan bir seyyar tezgahtaki kaktüsler dikkatinizi çeker. 4 tane değişik tipte çiçek alınır, poşete sarılır. satıcının birkaç damla su damlattığı ve "bunlara 1 hafta yeter bu, sakın fazla su vermeyin kururlar" dediği çiçekler alınıp eve gidilir. o sırada anne evde olmadığı için ve bünye uyku moduna girdiği için, "iyisimi ben bunları saklayıp yarın gelince bir yer uydururum, anneye de su vermemesini tembihlerim" diye düşünülür. her dakika bakılmayan bir yer olarak vitrinin üstündeki görünmeyen çarpraz köşeye poşet konulur ve uykuya geçilir. sabah erkenden kalkıp işe gider, akşam eve dönünce camın önünde dizili 4 adet kaktüsün altından sular aktığını görünce dumur kaçınılmazdır. "içlerinde bi damla su yoktu, su koydum hayrıma" cümlesiyle dumur üstüne dumur yaşanır. heyhat tek kelime edilemez * "kesin elinde mıktanıs var bu kadının" diyerek olayı kabullenip susmalıdır sadece.
eşyanın sigara, puro ve prezervatif olması durumunda yerin dibine girilecek olaydır. doğal ihtiyaç diyerek sıyrılabilinir bu durumdan. tecrübeyle sabittir.
benim için olmayacak olay.
öyle güzel bir zulam var ki, bana derslerimi etkilemesin diye kışın satın almamı yasakladıkları psp yi 5 ay boyunca saklamıştım. ****
annem bikeresinde dolapta sakladığım büyük rakıyı bulmuştu ama ben çoktan önlemimi almıştım. üzerindeki kağıdı yırtıp yerine antiregülatör yazıp kuru kafa çizmiştim.
bilmem kaç beygir gücünde olan annelerin koca koca koltukları nasıl tek başına kaldırıp yer değiştirdiğine şaşırmıyorsak böyle şeyleri bulmalarına da bir o kadar şaşırmamamız gereken durum.
sakladığım seyleri bulmakla birlikte,kaybettiğim , bulamadığım şeyleride bulur
ve bu çantada bu odada kendinide kaybedersin gibi laflarla rencide etmek suretiyle azarlar
o olmasa napardım bilmiyorum..