ilkokul zamanlarında yerden yüksekle birlikte karma oynanacak * nadir oyunlardan biridir.kızlarla takılmak isteyenler bir ağaca dayanıp saymayı tercih ederler.
gece oynandığında erkek arkadaşınızın saklandığınız ağaca işemesi, çoluk çocuğun kaybolması, saatlerdir aradığınız arkadaşınızın dolmuşçularla çay içiyor olması gibi ilginç sonuçlar doğurabilen bir oyundur.
(bkz: gece saklambacı)
o hafta izlediğimiz programda -geçen/bir önceki hafta-da-ki çiftlerin- ne yaptığını merak ettiğimiz seviyeli, hoş ve merak uyandıran çöpçatan programıydı.
ne kadar kalabalık oyuncu kadrosuyla oynanırsa o kadar zevkli olur. karanlıkta oynanmalıdır. ebe saklananı bulmak üzereyken, saklanılan yerden aniden çıkılıp ebe korkutulur, böylece zaman kazanılır.
Sıkıldım saklanmaktan...
Köşe bucak saklanacak sığınacak kuytu köşe aramaktan...
Sobelenmekten...
Hep bir kapı arkasından ya da aralığından hayata bakmaktan...
Artık saklanmak değil saklanılmasını istiyorum...
Bulunmak değil bulmak istiyorum...
Sobelenmek değil sobelemek istiyorum...
Artık figüran değil en azından yardımcı rol istiyorum...
Ve şimdi...
Önüm arkam sobeeeee
Saklanmayan ebeeee (değil)
ebe olan kişinin gözü kapalı bir şekilde bir yere yaslanıp tercihen 100'e kadar sayması, o sayarken diğer elemanların saklanması üzerine kurulu oyun.
ebe kişi 100'e kadar saydıktan sonra ''önüm arkam sağım solum saklanmayan sobe'' der ve aramaya koyulur. bulduğu insanın adını da söyleyerek saydığı yere koşturur ve sobe der. eğer yanlış kişiyi söylemişse çanak çömlek patladı olur. çok sevimsiz bir durumdur, tartışmalar yaratır.
saklanan kişinin amacı ebeye çaktırmadan, ebenin saydığı yere sobelemektir.
ebe tüm saklananları bulduğunda saklananlar arasında parmak tutuşmaca ya da bir şey tutmaca ( çiçek, araba markası, renk...vb) yapılır. tutulan şeyler ebeye sunulur. ebe bunlardan birini seçer ve yeni ebe artık o olur.
belirli bir alanda oynandığında bir süre, saklanılacak bütün yerler bir tür tecrübe ile sabitlenir..
bu kez ebe başka bir şeyi hesaplamak zorunda kalır..
o nun, orada saklandığını biliyordur ve oraya gidip o nu işaretledikten sonra, sobe diyeceği yere, avucunun içi ile vurup, o ndan hızlı dönebilecekmidir acaba..
bu arada diğerleri de, ebe bunu yapsın diye bekliyor olacaklardır zira..
başını etrafı "ters"ten gördüğün bir aynaya dayayıp, kolunla gözünü kapat-mış gibi yapıp, o küçücük aralıklardan ya da ayakseslerinden gidilen yönü tahmin etmeye çalışırken sen; hiç bilmedin, hep tam arkanda durup, senden önce sobelediğimi, "yüz" demeden sen daha..
geceleri oynandığında daha bir keyifli olan oyundur ,hele bir de arkadaş gurubunuz kalabalıksa ,anneniz sokağa çıkıp isminizi bağırana kadar oynarsınız, hatta bazı günler düğün vardır mahallede arkadaşlarla bir başlarsınız saklanmaya hem müzikte vardır,
düğün dolayısıyle ,arabalar çoktur bi kere saklanacak yeriniz boldur, angutun teki hırsına yenilip kasabanın dışındaki ormanlığa saklanmasın diye sınır koyarsınız, sınırı taşlarla belirtirsiniz.