(#12169788) yazısında bana ayar vermiş arkadaş. Ama neden bu kadar kızmış anlamadım. Benim slipknot dinlememe veya eleştirmem bu kadar sinirlenecek bir şey değil. Hele hele benim o uyduruk entrye bakarak müziğin geçirdiği dönemleri sindirmek gerek demesi abartı olmuş. Zira benimki sindirememek değil beğenmemek. Sindirememek olsaydı bu müzik ortadan kalkmalı mealinde lakırdılar ederdim. Benim böle bi derdim yok. Sadece beğenmiyorum. Buda normal bir durumdur sanırım. Beni de "metalcik" yapmaz herhalde. Zaten hiç bir zaman da metalci veya rocker gibi terimlerde kullanmadım.
Neyse usta sen müziğin her dönemini sindirebilirsin. Buna lafım yok. Hatta saygı duyarım. Ama sadece power akorlar ile gırtlak kanseri oluncaya kadar bağırılan müzikleri sevmiyorum. Bana gürültü gibi geliyor. Bu headline ları anlamayan garibide mazur görürsün artık.
edit: Saklaban ın attığı özel mesajdan sonra şunları belirteyim,
"ayar vermek" lafını sevmediği için ve bende kullandığım için kendisinden özür dilerim.
"Metalcik" lafını bana söylememesine rağmen üstüme alındığım içinde kusura bakmasın.
(#11766581) radyoda benim başka bir yazara yaptığım hecelemeyi bana uygulayıp, tebessüm etmeme vesile olmuştur. kendisi ile tanıştığıma memnun olduğum yazarlardan biridir. takipçisiyim efendim.
vay be, kendisini 7 sene önce bir ankara gecesinde tanımıştım. arkadaş canlısı, böyle bıcırık bir kızdı gördüğüm. güzel muhabbet etmiştik. sonra ara ara görüştük, e tabii aradan 7 sene geçti. 7 sene be. Bugün 7 sene geriye baktığım zaman karşılaştığım kişiye sadece gülerdim sanırım. saklaban'da ben de ankara sevdalısıydık, bizi tesadüfen bir araya getiren ankara'ydı. Ben anılarımın, mazimin olduğu ankara'yı terk edeli çok oluyor, pek uğrayamıyorum artık. çünkü başıboş gezip, kafama göre hareket edeceğim yaşları geride bırakalı çok oldu. Bugün öğrendim ki kendisi de terk edecekmiş ankara'yı, iyi yolculuklar diliyorum bu eski dosta. ve kendisine magnolia electric co.'dan "leave the city" yi gönderiyorum, aslında ankara'ya en çok yakışan sigurros'tur elbette dostlar, ama şu an hüznün iyice içime çökeceği bir saatte değilim neyse kendisine şarkımı gönderip usul usul terk edeyim buraları, belki sonra yine uğrarırım hal hatır sormaya, 7 sene geçmeden tabii...
30 seconds to mars seven, ozel mesaj yardimiyla oneride bulunan nazik bir yazar arkadas.
bugune kadar sozlukte varligini fark etmemistim, simdi ise 'neler yazmis bakalim' diye goz atiyorum :o)
allah akıl fikir versin yazarıdır. iyidir hoştur ona şüphe yoktur da karstır, marstır devreye girince insan düşünmeden edemiyor. devrelerimi yaktın ne yaptın?*
