en son alıcam 1 buçuk litre passiflorayı basıcam 500 cc'lik şırıngaya 3 doz, çekicem damardan amına koyucam 150 sene botanik life yaşıcam.
durduramıyorum kendimi, sakin olamıyorum sağa sola bayrak dikip ülke feth etmek istiyorum amına koymak istiyorum bu gezegenin, yıldızları avucumun içine alıp dünyaya fırlatmak istiyorum, belki o zaman huzura ererim oh mis..
gelen bir mesaj üzerine her zaman sakin olan ben ufak bir sinir patlaması yaşayarak sakinleşme ihtiyacı duyuyorum. mesaja cevap vermedim bu beni sakinleştirdi mesela bir parça, vermeyi de pek düşünmüyorum bu gibi durumlarda genelde son mesajı atan taraf olmak benim tarzım değil. havada bırakmayı seviyorum galiba bir şeyleri.
sonra bir sigara yakıyorum, karşımdaki duvarı izliyorum bir süre. bazen o duvardan farksız olduğumu hissediyorum, duvar gibi ruhsuz ve duygusuz olabiliyorum istediğim zaman. duvarın yanında duran çiçeğe bakıyorum, ne kadar canlı ve ne kadar renkli. biraz çiçeğin renklerini inceliyorum, aradaki ton farklarına falan bakıyorum. kaç farklı ton çiçek olduğunu çözmeye çalışıyorum bir süre.
sonra kafamı çeviriyorum, pencereden görebildiğim ne kadar şey var onu saymaya falan çalışıyorum. yavaş yavaş o mesajın ilk andaki etkisini kaybettiğini hissedince bir mutlu olmaya başlıyorum. güzel bir şarkı seçip dinlemeye ve mır mır mır söylemeye başlıyorum. hayatımda neler değişiyor diye düşünüyorum, bu da beni mutlu ediyor.
bir zaman sonra "çok da umurumdasınız" deyip hayatıma devam ediyorum. kendimi sakinken daha çok seviyorum.