Eskiden ben. Benim çok yakışıklı zamanlarım oldu. Artık değil. Bıraktım her şeyi. Sakalı da saldım. Sıfır sıfır yedi ceymis bont abimi de darlamıyorum artık abi sakal kesmemişsin diye.
ihtiyarlamak çok kötü. 30 YAŞINDA öldüm de gömenim yok.
Bir erkek hem sakalı hem traşlı yüzü aynı anda taşıyabiliyorsa yakışıklıdır mesela henri cavil gibi. Kimi kara sakalı cesaret edip kesemez otoparkçı keko gibi gezer kimi de benim gibi sakal uzatamaz erkeksi olacağına entel öğretim üyesi tipi olacağı için. Ne yapacağız bilmiyorum bazen heves geliyo ama sakal uzayınca yanlarda olmadığı için direkt üniversite de not isteyen kız öğrenci peşindeki hoca gibi oluyorum bana gitmiyor
normal erkektir. sakallı erkek gibi.
burası afganistan mı oldu da sakal zorunlu oldu.
sakalsız gezmek zorunlu olursa da ortalık çarşı izni gibi olur.
kimse kimsenin hayatına karışamaz.
askerliğin ilk günlerinde bir sabah tıraş olurken birisi dedi ki, "aslında tıraş olmak güzelmiş sivilde de olacağım." içten içe mutlu oldum. usturadan, jiletten uzak gezen hemcinslerim elkaide gibi ortalıkta dolaşınca yakışıklı olduklarını veya daha erkeksi durduklarını sanıyorlar herhalde.
ayrıca kaşınıp duran o şeye nasıl tahammül ediyorlar, bunu da anlamıyorum.
not: cumhuriyet devriminin en güzel yanı, milletimizin sağlıklı ve birbirine saygılı olmasını sağlamaktı. ne alaka diyenler olacaktır. diyebilirler.