sakalsız erkek, işi nedeniyle hep keser o saklları. böyle yüzü yüzünüze deyince keseleniyormuş gibi olursunuz. çizilir, sivilceler çıkar yüzünüzden. tatile girsede şu sakalını bir uzatsa diye içiniz içinizi yer.
insanı yaratıp şekillendirerek ondan bir erkek ve dişi meydana getiren; sonra her ikisinin arasını kadını örgülü saçlar (zülüf) ile ve erkeği de sakalı ile süsleyerek birbirinden ayıran allaha hamd olsun..
sakal düzgünse sakallının döveceği kapışmadır. sakal gereğinden sıksa kısası geri kalanını döver. sakal yüzün çeşitli yerlerinde kümelenmiş kızıl sarı siyah karışık saçma salak kıl öbeklerinden oluşuyosa, kes anam gitsin. üzülme sen de askerde rahat edersin.
kıl, keramet ve göt üçlüsünü hatırlatarak işe başlamak istiyorum. şimdi sakal güzel şey tabi ama benim gibi her gün kesmek zorundaysanız sakallılara öfkeyle bakarsınız. baktım bu öfke dinmeyecek olaya farklı bir boyut kazandırdım öfkemi bıyık bırakarak bastırdım. o değilde ben bir tek sakal yakışıyor zannederdim bana, aaa ne göreyim bir de baktım bıyıkta fena durmuyormuş. **
sakalın yakışmadığı erkek yoktur istisnai durumlar hariç. ama sakallı esmer erkek candır, kumral kirli sakallı, renkli gözlü erkeğinde gideri vardır ama sakal şart.
sakalsız erkek ciddi bir müessesede çalışıyor belli ki. sakallı erkek ise daha relaks gayri ciddi bir müessesede çalışıyor olmalı ki istediği gibi sakal bırakabiliyor.
ayrıca yurdum kızlarının sakallı erkek yavşaklığından utanıyorum. bunu da belirtmden geçemiyeceğim.