Bende de var bundan. Sakallarım uzunken sürekli elimi sakkallarımın arasında buluyorum. Ne ara elim oraya gidiyor bir anlam veremiyorum. Hatta tıraş olduğum zaman bile ilk bir hafta elimi çeneme atıyorum ama oynayacak bir şey bulamayınca hüzün çöküyor, niye kestim lan sakalı diyorum birde. Üzülüyorum sonra.
Hutbeyi dinlerken babasıyla namaza gelen küçük çocukların cami Halısıyla oynamasına benzetiyorum ben bu olayı. Meşgaleler evriliyor işte... (bkz: Yazar burada duygulanmış)