bundan 1000, 1500 sene evvel her köşe başında bir berber olmadığı için, ayrıca günlük tıraşın teknolojik imkanlarla çok zor olduğu düşünülürse, sakalın o zamanlarda insan hayatındaki duruşu kuşkusuz bir uzuv kazanmıştır. o zamanın ikonalarına, resimlerine, heykellerine bakarsanız neredeyse herkes sakallıdır. bazı dinler bu alışkanlığı artık ilelebet kabullenmek için onu kutsallaştırmışlardır. sosyolojik açıdan bir rütbe, bir duruş kazanmıştır. günümüzde antropolojik olarak bakarsak başlı başına çevre içerisinde bir simge halini almıştır. nedeni elbette teknolojik ve sosyal gelişimdir. maalesef pek çok din geleceği hesaba pek iyi katamamaıştır.
sahaflık bir yanı kalmamıştır artık.
o kafenin açıldığı günü bilenler, postal içine ekilmiş çiçeklerini hasbelkader sulayanlar, kocaman tabaklarda birlikte yenmek için dizayn edilmiş gibi servis edilen brownielerden tadanlar, kısacası çay ve ekmek daha bozulmamış iken gidip burunlarını kitap sayfalarına batıranlar için .. üzüntü verici, sıradan bir cafedir artık.. mönü gelişmiştir, mutfak genişlemiş, fiyatlar öğrenciyi itecek kadar şişmiş ve sakal sanki yalnızlaşmıştır.. kendisini sevenlere ve tanıyanlara sarılsa da, eski sakal değildir işte..
hiçbir değeri olmayan erkeklere özgü(bazı kızlarda da var) hede.
ama bugün yaşadıklarım beni milletim adına utandırdı. sözde büyük işadamı sözde yardımsever insan beni sırf sakalım var diye evet yanlış duymadınız sırf sakalım var diye kim lan bu terörist diye sordurtması ile insanlığımdan utanmama sebep olmuştur.
evet sakalım var arada uzar zaman bulup kesemem ama bre denyo sen adamı sakalı olup olmamasına göre mi değerlendiriyon. sonra da adın işadamı oluyor bırak git de kurtulsun ülkem senin gibilerinden.
devamlı uzadığı ve yüzü her zaman gergin tuttuğu için erkek yüzünü çok geç yaşlandırır.
böylelikle yüzdeki yaşlanma belirtisi çizgileri çok geç ortaya çıkar.