sait faik abasıyanık

entry328 galeri15 video6
    299.
  1. Mektup

    I

    Vapurun dümen yerinde çaldığım ıslık
    Yağmurlu güvertedeki türküm
    Sana yaklaşmaya vesiledir
    Yoksa canım, seni unutmak için değil.
    Senden sonra ancak anlaşılır
    insanoğluna öğretilen yalanlar.
    Senden sonra anlaşılır ancak
    Boşluğu herşeyin.
    Seninle beraberdir dolu kadehler
    Şaraplar seninle aziz
    Cigaralar seninle tüter
    Ocaklar seninle yanar
    Yemekler seninle yenir.

    II

    Senden bahis açılmadıkça susmak isterim
    Senden bahis açılmaya vesiledir.
    Kınalıada, vapur, deniz, yunus
    Şimdiye kadar neden gökyüzü değildi
    Niye böyle oldu
    Neden kitapları severdim?
    Bu şehirde ikimiz birden nefes alıyoruz
    Yoksa neye yarardı bu garip şehir?
    Burada senin doğduğun bana malumdur
    Yoksa sever miydim minareleri
    Süleymaniye'yi?
    Sen gavur olduğun halde.
    1 ...
  2. 298.
  3. özlem esmergül'ün 'yalnız hatta yapayalnız' kitabında hayatını anlattığı büyük öykücü. çok sevmiş ama bir türlü tam anlamıyla sevilmemiştir.
    1 ...
  4. 297.
  5. 296.
  6. Türkçe kitaplarında son kuşlar hikayesiyle yer alan durum hikayecimiz.Öğrencimin soyadından dolayı aklıma hep dülger balığının hikayesi gelir.

    Kuşları boğdular, çimenleri söktüler, yollar çamur içinde kaldı.

    Dünya değişiyor dostlarım. Günün birinde gökyüzünde, güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz. Günün birinde yol kenarlarında, toprak anamızın koyu yeşil saçlarını göremeyeceksiniz. Bizim için değil ama çocuklar, sizin için kötü olacak. Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük. Sizin içi kötü olacak. Benden hikâyesi.

    Son kuşlar.
    1 ...
  7. 295.
  8. çok akılda kalıcı isimler ve soyisme sahip kişi.

    severiz, sayarız kendilerini.
    1 ...
  9. 294.
  10. Nereden gelirse gelsin dağlardan, kuşlardan, denizlerden, insandan, hayvandan, ottan, böcekten, çiçekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin! Bir hişt hişt sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları.

    Hişt hişt.
    1 ...
  11. 293.
  12. annen var mı senin?
    - var tabiî.
    - ne iş yapar?
    - çamaşıra gidiyor.
    - sen ne olacaksın büyüyünce? - ben mi? dedi. gözlerini gözüme kaldırdı. ikimiz de mavi mavi baktık. -ben, dedi, boyacı olacağım.
    - ne boyacısı?
    - kundura boyacısı.
    - neden kundura boyacısı?
    - ya ne olayım? - doktor ol, dedim. - olmam, dedi. - neden ?
    - olmam işte. - neden ama? - doktoru sevmem ki. - olur mu ya? bak, dedim. doktor sevilmez olur mu ?
    - tabiî sevmem, dedi. annem hasta oldu. evimize geldi. kumbaramızı kırdık. bütün yirmi beşlikleri ona verdik. sonra çeyrekler kaldı. onlarla da reçeteyi yaptırdık. o da zorlan.
    - ama annen iyileşti.
    - annem iyileşti ama paramız gitti. iki gün, yemek yemedim ben.
    - peki, dedim, öğretmen ol. - ben mektebe gitmiyorum ki. - neden?
    - öğretmen beni dövüyor. - neden?
    - yaramazlık ediyorum da ondan.
    - sen de yaramazlık yapma.
    - ben yaramazlık ne demek bilmiyorum ki.
    - öğretmenin yapma dediği şey, dedim.
    - belli olmuyor ki!.. bir gün arkadaşımın biri “çamaşırcının piçi” dedi. ben de dövdüm onu. öğretmen de beni dövdü. ondan sonra hep çamaşırcının piçi diye çağırdılar. hiç kimseyi dövmedim. yaramazlıkmış diye. bir kaç gün sonra yanımdaki arkadaşın iki kalemi vardı. birini aldım. hırsızsın sen diye dövdüler. benim kalemim yoktu aldım. sonra o da yaramazlıkmış, hem de çok fena bir şeymiş. bir daha kimsenin kalemini almam dedim. defterini aldım. bu sefer hem dövdüler, hem mektepten kovdular.
    - çok fena yapmışsın.
    - fena yaptım. ben adam olmak istemiyorum ki. - ne olmak istiyorsun ya?
    - boyacı olacağım dedim ya.
    1 ...
  13. 292.
  14. nasıl bilsem
    nasıl etsem
    nasıl yapsam da
    meydanlarda bağırsam
    sokak başlarında sazımı çalsam
    anlatsam sana şu kiraz mevsiminin
    para kazanmak mevsimi değil
    sevişme vakti olduğunu.

    sait faik

    "Hikaye nedir, nasıl yazılır?"sorusunun cevabı.
    1 ...
  15. 291.
  16. Hepimiz, sırtlarımızda ve elbisemizin altında, gözlerimizin içinde bir müstakbel ölü gezdirmiyor muyduk?
    1 ...
  17. 289.
  18. 288.
  19. Her öyküsünde, bize farklı bir hayat sunan yazar. Sait Faik öykülerinde bir kalabalığa girersiniz ve o o anda o kalabalığa değil de o kalabalığın içinde ama onun tarafından dışlanmış birini görürsünüz. Yalnızlığı ne kadar güzel öğretiyorsa, uyumsuzluğu da o kadar güzel anlatır.
    1 ...
  20. 287.
  21. Sana koşuyorum bir vapurun içinde
    Ölmemek, delirmemek için.
    Yaşamak; bütün adetlerden uzak
    Yaşamak...

    Hayır değil, değil sıcak
    Dudakların hatırası;
    Değil saçlarının kokusu
    Hiçbiri değil.

    Dünyada büyük fırtınaların koptuğu böyle günlerde
    Ben onsuz edemem.
    Eli elimin içinde olmalı,
    Gözlerine bakmalıyım,
    Sesini işitmeliyim.
    Beraber yemek yemeliyiz
    Ara sıra gülmeliyiz.
    Yapamam onsuz edemem.

    Bana su, bana ekmek, bana zehir;
    Bana tad, bana uyku
    Gibi gelen çirkin kızım.
    Sensiz edemem.
    2 ...
  22. 287.
  23. liseden beri duymadığım isim.
    1 ...
  24. 285.
  25. sait faik abasıyanık bir çeşit istanbuldur.
    1 ...
  26. 284.
  27. 284.
  28. 283.
  29. Bu adamı okuyun dayı. Bu adam çok farklı.
    1 ...
  30. 281.
  31. homoseksüel olduğu iddiaları mevcut.
    1 ...
  32. 280.
  33. Sait mait derken abayı yaktık.
    1 ...
  34. 279.
  35. 278.
  36. Onun kitaplarını okumayı o kadar çok seviyorum ki bazen kitaplarına sarılasım geliyor. “Yazmasam deli olacaktım.” Demişti, iyi ki yazmışsın samimiyetini sevdiğim adam.
    1 ...
  37. 277.
  38. taze bir enceredir insanlığa açılan.
    1 ...
  39. 276.
  40. Sait faik 'in abasıyanık kitabı diyen kızı aklımıza getirten başlık.
    1 ...
  41. 275.
  42. Hikayelerinde insan, hayvan, doğa sevgisini işlemiş, istanbul’ u ustalıkla betimlemiş, “ yazmazsam çıldıracaktım “ demiş, Türk edebiyatının değerli kalemi.
    1 ...
  43. 275.
  44. Çağdaş Türk hikayeciliginin önde gelenlerindendir.
    Çehov tarzı hikayeciligin öncüsudur.

    Küçük insanlarin dunyasini, burgazadayi ve balikcilari islemistir.

    Hikaye: semaver, sarnıç, şahmerdan, lüzumsuz adam, mahalle kahvesi, alemdagda var bir yılan, havada bulut, kumpanya, havuz başı...

    Roman: medari maişet motoru, kayıp aranıyor.

    Mektup-röportaj: açık hava oteli
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük