karakter çizimini kim yapıyorsa kızların ve erkeklerin çizimini çok iyi yapmış.Hatta çok küçükken bi kaç tanesine aşıktım*.Hala da doya doya izlerim çok güzel bir yapıt..
ilkokuldayken okuldan eve döndüğümde çanta bi yanda, önlük bi yanda eve dalıp, heyecan içinde izlediğim anime. nedendir bilinmez başrolde usagi olmasına rağmen, kendimi mars savaşçısı zannederdim. daha bi güçlü, erkek gibi kızdı. ondan sanırım. nasıl bitti hala bilmediğim ayrıca bacak kadarken daha "ayyy smokinli şovalyeee" diye gevşek gevşek sırıtmama sebeptir kendisi.
betona nasıl gül saplanıyor anneaa diye çocuk aklımla bie imkansız seylerin döndüğünü farkedip, sorgulamama neden olan çizgidizidir. mamoru çok yakışıklıdır, işin orası ayrı tabi. *
wedding peach ile kardeş olan animedir. ikisi de çok özel, ama momoko ile usagiyi kıyaslayınca momoko'yu seçerim.neden acaba?*
1. yosuke
2. maskeli tuksedo
hangisi daha çok size hitap ediyor sanıyorsunuz ki sanki. huh mu diyeyim. aşkk o bee aşkk.
geçtiğimiz yıl internetten izlediğim ve izlenilmesi gerektiğini düşündüğüm animedir. 60 bölümden fazla izledim en hayret verici sahnesi ise bir karakterin internetten poster satın almasıdır. çizgi filmin yapım yılı 91 ve ya 92.benim evime ilk bilgisayar ve internet 97 yılında geldi ondada bi siteyi 10 dakikada açıyordu.
Çocukluğumun, gençliğimin her zaman izleyebileceğim çok güzel anime. Usagi & Mamoru aşkı. Ve diğer savaşçılar. Mars, Venüs, Merkür, Jüpiter.. Hiç bitmesin dediğim çizgi filmimdi. *
Beni bir anime sever yapan hayatımın ilk animesidir. O zamanlar anime nedir onu bile bilmiyorduk o ayrı. Ben bu anime yüzünden okuldan eve koşarak gelirdim, yine de sadece son dakikalarına yetişebilirdim. O zamanlar ortaokuldaydım. Sonra trt ye geçti bende liseli oldum da rahat rahat sonuna kadar izleme şerefine eriştim.
Bir sürü anime izlemişliğim vardır ama Sailor Moon bambaşkadır hala gözümde.
gelmiş geçmiş en sakar, en mızmız, en tembel, en ağlak, en korkak ama bir o kadar da sevimli anime/çizgi film karakterinin başrolünde olduğu gelmiş geçmiş en güzel anime. küçükken de çok izlerdim. bu aralar yine taktım. sabah akşam izliyorum. usagi yi seslendiren kadının sesine bitiyorum zaten. niye şimdi bu kadar güzelleri yapılmıyor ki?
bir zamanlar hepimizin manyağı olduğu animeydi.
hatta bir ara bütün dünya sailor moon'la yatıp sailor moon'la kalkıyordu.
pembe, lila ve tüm pastel tonların hakim olduğu, güzel vücutulu, güzel saçlı, güzel elbiseli kızlarla dolu bir renk cümbüşü aslında.
toplam 200 bölümü ve 3 tane filmi vardır. mangaların da haddi hesabı yok herhalde.
şahsen sıkı bir sailor moon fanıydım bir zamanlar. o yüzden artwork denilen hedelere kadar herbişeyleri mevcuttu bende.
ama o artwork denilen, toplamda 8 tane bulunan resim kitabına benzer şeylerde gerçekten dudak uçuklatan güzellikle resimler mevcuttu. orijinal haliyle naoko takeuchi'nin elinden çıkmıştı ve animeyle arasında dağlar vardı çizim olarak pek tabii ki.
bütün paramı onlara yatrdığımı bilirim. ah çocukluk.
şahsen bilebileceğim en müthiş animedir,ötesi yoktur.geceleri rüyalarıma az girmedi.sonradan pokemon çıkınca tüm ilgiler ona kaydı tabii.arkadaşlarla konuşurken "hatırlıyor musun ya bir de ay savaşçısı vardı ne kraldı be..." dedirtir çoğumuza.
5.sezonun grafikleri daha bir güzeldir.gayet olumlu eleştiriler almıştır.
televizyonlarda çocuklara yönelik programların bir elin parmaklarını geçmediği dönemin çizgifilmi. çocuk olduğumuz için can sıkıntısından oturup bunu izlerdik. kanal d'de yayınlanan 'süperler' gibi bundan da nefret ediyorum.