said nursi ye göre atatürk deccaldir

entry3 galeri0
    1.
  1. bazı şeylerden bi haber yazarın söylemidir... said nursinin atatürk e yazdığı mektubu okursa gerçekleri anlayabilecektir...

    işte Atatürk;e övgüler düzülen ;Duacınız Said-i Kürdi; imzalı tarihi mektup

    -Duacına Saıd-i Kürdi' imzasıyla 23 Kasım 1922'de Atatürk'e yazdığı, Cumhurbaşkanlığı arşivinde bulunan ve çok mühim bir mektup' notu düşülerek saklanan tarihi mektubun günümüz Türkçesi ile sadeleştirilmiş hali.

    iNNESS'ELATE KÂNET ALE'L-MÜ'MiNiNE KiTABEN MEVKUTA

    "Şüphesiz namaz belli vakitlerde müminlere farz kılınmıştır." (Nisa Suresi, 103)
    islâm âleminin kahramanı Paşa Hazretleri'ne
    Ey şanlı Gazi, yüce şahsiyetiniz hem başanlı ordunun hem de yüce Meclis'in manevi kişiliğini temsil ediyor. Bu vesileyle kişilerin kusuru, onların manevi kişiliğine ve temsilcisinin hesabına geçer. Dolayısıyla kişileri ve temsilcileri doğru yola teşvik etmek, yönlendirmek en önemli görevinizdir. iki cihanda mutluluk ve başarılarınızı can-ı gönülden dileyen bu fakirin, bir meselede 10 sözünü, tavsiyesini, birkaç nasihatini dinlemenizi rica ediyorum.

    1) Allah'ın verdiği olağanüstü bu başarılar, bir teşekkür ister ki sürekli olsun, artmaya devam etsin. Eğer nimet, şükür görmezse gider. Madem Allah'ın yardımıyla Kuran'ı düşmanın saldırılarından kurtardınız, Kuran'ın en açık ve kesin emri olan "namaz" gibi farzları yerine getirmeniz gerekir. Böylece namazın feyzi (ilmi, bolluğu, hazzı) şahane işleriniz için sürekli bir şekilde üstünüzde olsun ve devam etsin.

    2) islam dünyasını mutlu ettiniz, sevgilerini ve yakın ilgilerini kazandınız. Ancak o yakın ilgi, alaka ve sevginin devamlılığı, islami yaşamın gereklerini yerine getirmekle olur. Çünkü Müslümanlar, islamiyet adına sizi severler. Siz de islami yaşantınızla ahretinizi güçlendirin ve islamiyet'e bağlılığınızı ortaya koyunuz.

    3) Başta yüce şahsiyetiniz olmak üzere siz ve silah arkadaşlarınız olan kahramanlar, bu dünyada
    Allah dostları (evliyaullah) hükmünde olan gazi ve şehitlere komutanlık ettiniz.
    Kuran'ın kesin emirlerini uygulamak ve uygulatmakla öteki âlemde de nurlu gruba önder olmaya çalışmak, sizin gibi büyük yardıma mazhar olanlara layıktır. Aksi takdirde burada kumandanken orada bir neferden yardım dilenme zorunda kalabilirsiniz. Bu basit, boş dünya şan ve şerefiyle, öyle madde değil ki, sizin gibi yüce ruhlu, karakterli insanları doyursun, tatmin etsin ve onların gerçek amacı bunlar olsun.

    4) Bu milletin Müslüman toplulukları, o kadar ki bir cemaat namazsız kalsa, sapkın günahkâr olsa bile yine de başlarındakini dini bütün görmek ister. Hatta bütün Kürdistan'da, görev verilen tüm memurlara yönelik ilk önce sorulan soru şudur: "Acaba namaz kılıyor mu?" Namaz kılan memura kesinlikle güvenirler, kılmayan memur da ne kadar başarılı ve etkili olsa bile onlara göre suçludur.
    Bir zamanlar "Beytüşşebap" aşiretlerinde isyan vardı. Ben gittim, sordum: "Sebep nedir?" Dediler ki: "Kaymakamımız namaz kılmıyordu, rakı içiyordu. Öyle dinsizlere nasıl itaat edeceğiz?"
    Bu sözü söyleyenler de namazsız, hem de eşkıya (hırsız, haydut) idiler.

    5) Peygamberlerin çoğunluğunun Doğu'dan, âlim ve bilginlerin önemli bir kısmının ise Batı'dan çıkması, ezeli bir kaderin işaretidir. Bu nedenle Doğu'yu ayağa kaldıracak din ve kalptir, akıl ve felsefe değildir. Doğu'yu uyandırdınız, hak ettiği yere getirdiniz, o halde tabiatına uygun davranınız. Aksi halde bütün emeğiniz ya boşa gider veya başarılarınız çok yüzeysel kalır.

    6) Düşmanınız ve islamiyet düşmanı olan melun ingiliz, islam dinine karşı olan duyarsızlığımızdan pek fazla istifade etti ve ediyor. Hatta diyebilirim ki, Yunan kadar islam'a zarar veren, dinde ihmalimizi bahane edip bundan faydalanan iç düşmanlarımızdır. islamiyet'in faydası ve milletin güvenliği için bu ihmali ortadan kaldırmamız gerekir. ittihatçılar o kadar harika, gayretli, istikrarlı olmalarına ve fedakârlık göstermelerine rağmen, hatta islam'ın uyanışına sebep oldukları halde, dinde kısmen laubalilik tavrı gösterdikleri için içerideki millet onlardan nefret etti ve değersiz görüldüler. Dışarıdaki Müslümanlar ise ittihatçıların dindeki ihmallerini görmedikleri için hürmet gösterdiler, gösteriyorlar.

    7) Küfür âlemi bütün vasıtalarıyla, medeniyetiyle, felsefesiyle, ilim ve sanatlarıyla, misyonerleriyle islam âlemine saldırdı ve maddi olarak uzun zamandan beri galip olduğu halde islam âlemine dinen galip gelemedi. içeride sapkınlığa düşmüş bütün grupların, islam'a az miktarda zarar verecek ölçüde kaldığı, islamiyet direncini ve sağlamlığını sünnete bağlılık ve birliktelikle koruduğu, şimdi ise üstün bir konuma geçmeye hazırlandığı bir zamanda, ayrıca sizin gibi yüce bir kahramanı islam'ın koruyucusu ve savunucusu bulduğu bir anda, laubali bir şekilde pis Avrupa medeniyetinden süzülen uydurma bir akım gönlünde yer tutamaz. islâm âlemi içinde önemli ve devrim niteliğinde bir iş yapmak, ancak islamiyet'in kurallarına teslimiyetle mümkün olabilir. Aksi olamaz ve olmamıştır. Olsa dahi kısa sürede sönüp gitmiştir.

    8) Dinin zayıflayıp etkisini kaybetmesine sebep olan alçak Avrupa medeniyeti yırtılmaya yüz tuttuğu bir zamanda ve Kuran medeniyetinin ortaya çıkmasının vakti geldiği bir anda lakayt ve ihmalkâr bir şekilde "olumlu bir iş yapılamaz"; olumsuz ve yıkıcı işe ise bu kadar yıkıma maruz kalan islam zaten muhtaç değildir. Napolyon'a değil belki Selahaddin-i Eyyubi gibi islâm kahramanlarına tabi olmanız gerekir.

    9) Sizin bu başarınızı, yüce hizmetinizi takdir eden ve sizi canı gönülden sevenlerin çoğunluğu inananlardır ve özellikle halk tabakasıdır ki, bunlar da sağlam Müslüman'dırlar. Sizi ciddi anlamda sever, tutar ve size minnet duyarlar. Fedakârlığın takdir eder, uyanışa geçmiş en büyük ve en müthiş bir kuvveti size sunarlar. Siz dahi Kuran'ın emirlerini uygulayıp, onlara bağlanıp dayanmanı; islam'ın yararı adına gereklidir. Yoksa islamiyet'ti soyutlanmış olan bedbaht, milliyetsiz Avrupa dükünü, Batı taklitçilerini Müslüman halka tercih etmek islam'ın yararına aykırı olduğundan islam âlemi bakışını başka tarafa çevirmeye ve başkasından yardım istemeye mecbur kalacaktır.

    10) Bir yolda dokuz yok olma ve bir kurtuluş ihtimali varsa, hayatından vazgeçmiş cesur bir k gerekir ki, o kurtuluş yoluna yönelsin. Şimdi 24 saatten bir saati işgal eden namaz gibi bir dini zorunluluğun uygulamasında yüzde 99 kurtuluş iht mali vardır. Yalnız gaflet ve tembellik gibi bir risk belki dünyevi bir zarar olabilir. Hâlbuki farzların terk edilmesinde doksan dokuz zarar ihtimali bulunuyor. Yalnız gaflete, sapkınlığa dayanan tek b kurtuluş ihtimali olabilir. Acaba dine ve dünyaya zarar olan ihmal ve farzların terkine ne bahane olabilir? Onur ve haysiyet buna nâsil izin verir? Mücahit grubun ve yüce Meclis'in hal ve hareketleri halk tarafından taklit edilir. Kusurlarını millet ya taklit edecektir ya
    da eleştirecektir ki her ikisi de zarardır. Demek ki onlardaki Allah'ın hukuku, kulların haklarını da kapsıyor. Sırr-ı tevatür (sağlam bilgilerin, güvenilir isimler tarafından nesilden nesile nakledilmesi) ve fikir birlikteliğini kapsayan hadsiz, haberleri ve delilleri dinlemeyen ve nefsin safsatalarını ve şeytanın vesveselerinden gelen vehimleri kabul eden adamlarla hakiki ve ciddi bir iş görülmez. Bu büyük inkılabın temel taşlarının sağlam olması gerekir. Bilirsiniz ki ebedi düşmanlarınız, sapkınlıklarınız ve hasımlarınız, islâm'ın gerekliliklerini tahrip ediyorlar. Öyle ise mecburi göreviniz islam'ın gerekliliklerini yaşatmak ve korumaktır. islam'ın değerlerini hafife alma, milletin zayıflığını gösterir, zayıflık ise düşmanı durdurmaz, bilakis cesaretlendirir.
    -Hasbunallahu ve ni'me'l-vekîl, ni'me'l-mevlâ ve ni'me'n-nasîr- "Allah bize yeter. O ne güzel vekildir (Al-i imran Suresi, 173). O ne güzel dost ve O ne güzel yardımcıdır (Enfal Suresi, 40)."
    23 Kasım 1922
    Duacınız
    Said-i Kürdi
    Meclis Riyaseti 5/3218
    Evraka 2/12/338 Hıfzı

    edit:ayrıca ben verdiğiniz kısımları bulamadım. araştırmaya devam ediyorum. araştırmadan bir cevap veremem çünkü...
    1 ...
  2. 2.
  3. 3.
  4. fatih sultan mehmed de deccaldi, bizanslılara göre.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük