Oldukça ilginç bir hadisedir. Kendisine verilen sabah gazetesinin her sayfasını 10 dakikada okumuş ve ezberlemiştir. Ortalama bir gazetede 20 sayfa haber olsa inanılması güç bir mucizedir.
ek: efendim said nursi hoca hazretleri efendimizin talebesinden dinliyoruz.
--spoiler--
"bediüzzaman'ı gençlik yıllarından tanırım. beyazıt camii dibinde bir kahvehane vardı. oraya gelirdi. ben de bazen sohbetinde bulunurdum. korkunç bir hafızaya mâlikti. hafızasını tecrübe için birgün eline o zamanların nâşir-i efkârı sabah gazetesini verdim. sabah gazetesi on sayfadan ibaret ve her sayfası da bugünkülerden ebatça büyük idi.
"hazret, gazetenin sayfalarına on dakika kadar baktı ve bana iade etti. kendilerine merakla, 'üstadım okudunuz mu?' diye sordum. 'tecrübe edebilirsiniz' buyurdular. gazetede yer alan tâli derecedeki haber ve mevzuları sordum. aynen olduğu gibi aktardılar. sormakta o kadar ileri gittim ki, gazetenin basıldığı matbaayı da söylemelerini istedim. hiç yanılmadan matbaanın ismini de söylediler. böylece gazetenin münderacatını on dakikalık bir zamanda tamamen hafızasına almış bulunduğunu hayretlerle müşahade ettim. bunun ilmen izahı mümkün mü bilemiyorum.'
--spoiler--
--spoiler--
"bediüzzaman'ı gençlik yıllarından tanırım. beyazıt camii dibinde bir kahvehane vardı. oraya gelirdi. ben de bazen sohbetinde bulunurdum. korkunç bir hafızaya mâlikti. hafızasını tecrübe için birgün eline o zamanların nâşir-i efkârı sabah gazetesini verdim. sabah gazetesi on sayfadan ibaret ve her sayfası da bugünkülerden ebatça büyük idi.
"hazret, gazetenin sayfalarına on dakika kadar baktı ve bana iade etti. kendilerine merakla, 'üstadım okudunuz mu?' diye sordum. 'tecrübe edebilirsiniz' buyurdular. gazetede yer alan tâli derecedeki haber ve mevzuları sordum. aynen olduğu gibi aktardılar. sormakta o kadar ileri gittim ki, gazetenin basıldığı matbaayı da söylemelerini istedim. hiç yanılmadan matbaanın ismini de söylediler. böylece gazetenin münderacatını on dakikalık bir zamanda tamamen hafızasına almış bulunduğunu hayretlerle müşahade ettim. bunun ilmen izahı mümkün mü bilemiyorum.'
--spoiler--
inanılır ya da inanılmaz doğru ya da yalan her ne olursa olsun, saygısızlığın izahı olamaz galiba. harbiden şu empati denilen şeyi her iki kesim de uygulasa fena olmaz.
harun yahya' nın(adnan oktar) 200' ün üzerinde kitap yazması(!) kadar büyütülecek bir iş değildir. evrimi 200 küsü kitap yazarak çürütmüştür(!) adnan hoca.
O zamanlarda zekanın gazete ezberlemekle ölçüldüğünü gösteren durum. hatta Alın size o zamanların matematik ders kitapları sorularından biri: "10 dk da 1 gazete ezberleyen bir kişi 1 günde kaç gazete ezberler?"
gazetenin sayfa sayısına ve içeriğine göre deişiklik gösterecek önermedir.
mesela posta gazetesi genelde resmi felan bol olan bi gazete. tamam, sayfa olarak kalın olabilir ama yarısı ilan, zıkkım vs. cumhuriyet gazetesini ezberlesin sütun sütun, o zaman konuşalım bu konuları.
yetmedi mi said kurdi muhabbetleri? Hazretmis bir de beyefendi. Az bucuk kendine muslumandi ulkem, simdi kendine bile degil. Kurdi said kurtarsin sizi, devam edin.
Tanim: $akirt efsanesi.
Edit: lan adam hazret olsa, gostermelikte olsa bi' nur olur sifatinda.