bugün

bir deli kuyuya atmis...
Yaşarken belli kesimlerce fazla eziyet edilip öldükten sonra da fazla kıymete binen kişidir. Her kahramanlık hikayesinde olduğu gibi olayı budur bence bu adamın.

Eserlerinden de okuma fırsatım olmuşsa da dili o kadar ağır ki cümleleri anlayıp yorumlamak oldukça zor bizim zamanımızda yetişmiş gençler için.

Eğer gerçekten alim bir zat ise kendisini neredeyse peygamber ilan edecek topluluğu görse çok üzülürdü.

Büyük ihtimalle yine toplum olarak dengeli sevip dengeli nefret edemiyoruz, sorun bu.
bu bir gavs 2 cübbeli 3..

en büyük tehtid..
anlamsız ve saçma bir şekilde hakkında internet ortamında sürekli hakaretler yapılan adam.
adam ölmüş siz sevsenize, sövseniz de onun için artık bir anlamı yok.

sobayla konuşuyormuş, tımarhaneye girmiş, kürtçüymüş, cumhuriyet düşmanıymış, kendini peygamber ilan etmiş, radyonun içinde melek var sanıyormuş.
bu ithamlar baştan sona safsata. hangi kitabını okudunuz da bu kanaate vardınız?
size gidin nurcu olun. sabah akşam said nursi okuyun demiyorum. bana göre de ne kitapları nede nursi mükemmel kusursuz değil.
ama;
kader nedir?
öldükten sonra dirilme mümkün mü? neden?
Neden peygamberler var? hz muhammed neden son peygamber?
kur'an'ın yaratıcının sözü olduğunu nasıl anlarım?
neden namaz, oruç vs ibadetler var?
vs konuları iyi anlatıyor.

kim bu adam;

2. abdülhamit döneminde meşrutiyet taraftarı idi.
abdülhamitle arası iyi değildi. ama herkes herkesle iyi olmak zorunda değil.
münazarat'ı bu dönemde yazdı.

31 mart olayları döneminde istanbulda idi.
meşrutiyet lehinde gazetelerde yazılar yazdı. mitingler düzenledi.
sonrasında idam ile yargılandı. beraat etti.

1. dünya savaşında gönüllü alay komutanı olarak ruslarla savaştı esir düştü.
savaş esnasında işaratü-l i'caz isimli tefsir çalışmasına başladı.

kurtuluş savaşı döneminde istanbulda idi.
ankara hükümeti ve meclisi lehine propaganda çalışmaları yaptı.

M. Kemal'in daveti ile ankara'ya geldi. temel konularda anlaşamadılar Ankaradan ayrıldı.
varlıkların bir yaratıcı eliyle ancak oluşabileceğini açıklamaya çalışan "tabiat risalesi" adlı kitapçığı arapça olarak ankara da iken yayınladı.

doğuda isyanlar başlayınca nüfuzlu pek çok kişi gibi sürgün edildi.
sürgünde ısparta da iken işte o meşhur "risale- nur" adını verdiği kitapları yazmaya başladı. bu dönemde işte bugün "nurcular" dediğimiz insanlar etrafına toplanmaya başlandı.

hayatının sürgün döneminde siyasetle ilgilenmediğini söyler. kitaplarında gerçekten siyasi bir şey bulamazsınız.
ama chp'nin tek parti yönetiminin düşmesi içinde elinden geleni yapmıştır.

sonrası devam eden sürgünler, hapisler. ama yılmadı adam ve bugün inanç esasları üzerine çok orijinal ve değerli kitaplar bıraktı.
Allah ondan razı olsun.
birde onun bu kitaplarını dünyaya duyurmayı anlatmayı hedef edinmiş bir topluluk
ha bu topluluk yani nurcular biraz problemli değil desem yalan olur.
onlar hakkındaki düşüncelerimi ayrıca sonra nurcular başlığına yazarım
Bir iki denedim merak ettim , bu herkes okuyor ne acaba diye birşey anlamadım. Sonra bir arkadaşa sordum , ben bir şey anlamıyorum diye , sen anlayamazsın dedi. Bu da böyle bir anımdır.
Hümanist söylemleri açısından fetöden farkı yoktur.
O zaman ki siyasi sosyal ortamının yarattığı zamanının fetösüdür.

Din açısından yazdıkları ve söyledikleri ya da toplumsal olarak bir arada yaşama kültürü sosyal sorumluluk için ne dediğine değil ne yaptığına bakmalıyız.
Ne yaptığı da ortada.
Eseri fetödür.
Ve ileride nice fetöler doğuracak bir yapının mimarlarından biridir. Tüm tarikat ve cemaatler gibi şirk yuvalarının kurucuları arasında olan kişidir.
Bazı saçmalıklara (eserlerinde) değinmeye gerek yok.
siyaset yapmaz fakat siyasetin nasıl yapılması gerektiğini, hakkın hatrının âli olduğunu hiçbir hatra feda edilemeyeceğini, işin ehline verilmesi gerektiğini, cumhuriyet kurulurken "ermeniler, gavurlar devlet yönetiminde başa mı geçecek?" denildiğinde "sen ermeni bir saatçiye saatini tamir için verirsin de dinini sormazsın, işi ehline verirsin. siyasette yönetimde öyledir.*" diyerek; işi en müslümana değil ehli olana verilmesi gerektiğini ve dinin siyasete değil belki siyasetin dine alet edilmesi gerektiğini söyleyen bir adamdır bu adam. tek adamlığa(monarji) karşı olan halkın kendini yönetmesi gerektiğini söyleyen hatta ve hatta 'sizi insan eder' diyen bir zattır. başkasının sanki koyunuymuş gibi onun emirlerine uyulmaması bilakis bir meclisin olup halkın devleti yönetmesi gerektiğini söyler. ağalarınızın cebine şeyhlerinizin cebine( burada şeyhleri kötülemek maksadıyla söylenmiyor) aklınızı koymayın der.

öyle bir adamdır ki şahsına hürmeti asla kabul etmemiştir, hürmetleri risale-i nur eserine ettirmiştir. hayatını iktisatla idame etmiş, bizim birgünde yediğimizi 2 haftada yemiştir. dünya malında gözü olmamış, vatanı için savaşlarda en ön cephede at sürmüş, gazi olmuştur. milleti için cumhuriyetin kurucuları arasında bulunmuş, millete baskıyla iş yaptıranları düşünce tarzına çekmeye çalışanların karşısında bulunmuştur. 1 darbeyi, 1 sivil ayaklanmayı büyük ölçüde engellemiştir. (31 mart, şeyh said)

allah rahmet eylesin, bütün hayatı bizlerin dünyasını ve ahiretini kurtarmaya çalışarak geçmiş büyük bir dehadır.
siyasete bulaşmamıştır, kürttür amma kürtçü değildir, abdülhamide karşı değildir, risalei nur adlı eseri bana kalırsa islam alemi babında yazılmış en büyük kitaplardan biridir, siyaseti sevmez ama günümüzde siyasete alet edilmeye çalışılmıştır.

1 kitabını dahi okumamış adamların üstadı eleştirmesi beni çileden çıkarıyor.
bir dönem bu hainin afişleri, kitapları basıldı da kamuya açık alanlarda gösterildi. hala daha bu adamın peygambere yakın olduğunu düşünenler var pes doğrusu.
(bkz: kes lan fetöcü)

(bkz: yallah arabistana)
Mevlana halid-i bağdadi hazretleri 19. Yüzyılın başlarında vefat etmiş, abdülkadir geylani hazretleri ise 12. Yüzyılda yaşamış âlimlerdir. Hz. Ali'ye hiç girmiyorum. Bizzat ders almadıktan sonra bu nece talebelik.

Bizzat kur an'ı rehber almak kimin haddine? Müctehid alim olmayanın kuranı "yorumlamasına" nasıl itibar edilebilir?
Günümüzde olsa evde Buderus kombiye, dışarda UFO'lara konuşacaktı bu zerzevat. Soba mı kaldı artık.
Hocası kimdir? Kimin talebesidir? Nurculardan cevap beklenir. Hayır bir insan din alimiyim diyebiliyorsa bir başka alimin talebesi olmalıdır. Yoksa yazdıklarına, söylediklerine nasıl itibar edebiliriz? Bugün ben çıksam haşa alimim desem olur mu?
eski-yeni-gizli bütün türkiye cumhuriyeti düşmanı köpeklerin dilinden düşürmediği kimsedir..

toplu iğne başı kadar beyin barındırmaz müridleri..

aramızda hala yüzsüz yüzsüz savunucuları bulunmaktadır..
zaman gazetesinin,sızıntı dergisinin dilinden düşürmediği kişiydi.şimdi adını ansan hemen kes lan fedöcü oluyorsun.
(bkz: ligthsaber)’ın dedesidir..

sobalara fısıldar..
Bediüzzaman Osmanlı Devleti'ne ve Türkiye Cumhuriyetine damga vurmuş bir isim asla unutulmaz bir çok mucizeleri vardır .
Bunun 30 hayküye hitap eden beyin yıkamalarına inanacağıma hayatıma köle olarak devam ederim amk.

Böyle geri zekâlı yobazların peşinden, ancak Türkiye gibi beyinsiz nüfusu fazla olan milyonlar gider.
Mermileri eliyle durdurduğunu idda eden yalancı devrin din tüccarıdır.
fetöcü amk.
Asker kaçağı olduğu için Enver Paşa onu divanı hikmeti islamiye kurumuna aza seçmiştir ve maaş bağlamıştır evet muhteşem mantık.
deli petro olup asker kaçağıdır.
"allah herkese rızkını verir"
bu sözü kanıtlamak için kendileri açlıktan ölen insanların, aslında açlıktan değil, yemek yeme alışkanlıklarını bıraktıkları için öldüklerini savunmuştur. yani kimse açlıktan ölmez, yemek yeme alışkanlığını bıraktığı için ölür der kendileri.

bu anlattıklarından sadece birisi.
kendisi sıfırdan argüman üretme konusunda pek çok hocaya göre başarılıdır. aslında bu başarısı din konusundaki özgüveninden gelir. din adına yeni ve söylenmemiş sözler söylemek her hocanın harcı olamaz. bunu kendini müceddid olarak görmesine bağlayabiliriz.

ancak onun yolundan giden şakirtler, aradan onlarca yıl geçmesine rağmen hala onun argümanlarını ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorlar. modern, 2017 yılında akla gelen soruları, onun kendi zamanında gelen sorulara göre ürettiği cevaplarla çözmeye çalışıyorlar. haliyle bu da günümüzde aklı başında gençlere komik geliyor (radyo olayı gibi. ciddi misin said?)

kendisinin şarlatan olduğunu düşünmüyorum. insanları kandırma gibi bir amacı da yoktur. en az 4-5 kitabını okumuş biri olarak söylüyorum. said nursi anlattıklarının gerçek olduğuna kendisi de inanan biri. yani gerçekten de haklı olduğunu düşünüyordu. pek tabii ki buradan çok da normal bir psikolojiye sahip olmayan biri olduğu sonucuna ulaşabiliriz.

taktiri size bırakıyorum. merak ediyorsanız açın okuyun. ilk başta anlaması çok zor gelecek çünkü kendileri türkçe'nin gramerini pek bilmiyorlar. ama bu arapça-kürtçe mi artık ne, grameri çözdükten sonra anlaşılır oluyor. biraz okuma yapmak lazım bunun için de.
hunisi eksik bir manyaktır.
Sobayla konuşan çılgın kürt,çelik yelek icad olmadan önce çelik yeleğin mucidi.