Büyük Azerbaycan şairi Mirze Mehemmedeli Saib Tebrizî, 1601 yılında Tebriz şehrinde, tüccar bir aileden dünyaya gelmiştir. Onun babası Mirze Ebdürrehim ve amcası Şemseddin Sami zamanının tanınmış aydınlarından idi. I. Şah Abbas'm tehcir siyaseti devrinde Saib'in ailesi de Tebriz'den isfahan'a göçtüğü halde o, kendisini her zaman Tebrizli saymıştır.
Saib, bir çok seyahatlerde bulunmuş, bir müddet Hindistan'da yaşamıştır. Türk-Moğol hükümdarı Şah Cahan, şaire "müsteid han" lakabını vermiştir. Daha sonra kendi vatanına dönen Saib, II. Şah Abbas'ın sarayında "melikü'ş-şuara" vazifesinde çalışmıştır. 1676 yılında vefat eden şair, "Saib Tekkesi" ne gömülmüştür
.
Saib, aslında Farsça yazmıştır. Azeri Türkçesi ile toplam on yedi gazeli ilim alemince bi-linmektedir. O, Şah Abbas'm Hindistan hükümdarı
Şah Cahan'la olan muharabesi ile ilgili "Qen-deharname" mesnevisini yazmıştır. Onun "Mahmud ve Ayaz" eseri ise şimdiye kadar ortaya çıkmamıştır. Doğu Edebiyatında Saib'in "Beyaz"ı da çok meşhurdur. Bu eserde o, sekiz yüz şairin yirmi beş bin beyitini örnek olarak almıştır. Bundan başka Saib, Celaleddin Rumî'nin "Divan" isimli eserinin kopyasını çıkarmış. Ayrıca, Nizamî'nin "Hamse"sine nazireler yazmıştır.
Saib'in şiirlerinde aşk ve güzellik mevzuu, özel bir yer tutar. Bundan başka onun içtimaî, felsefî, ahlakî ve didaktik seciyeli eserleri de vardır. Gazelin büyük üstadı sayılan Saib, 17. yüzyılın Fuzuli'si kabul edilir.