önce istanbul'a, ardından da kendi mahalleme 15 dakika önce ulaştım. gördüğüm manzara beni
şoka soktu. hala yüreğimde makat titremesi var. nefes alışım soyulmuş gergedan ısırığı tadında.
sanki birilerinin kukusuna kafamı sokmuşum, en derine bakmaya çalışıyorum, iyice aralamışım,
karanlık, dip, uzun bi karanlık, ve o karanlıktan yarasalar fışkırıp gözlerimi düdüklüyor. iki elimin
baş parmağı ile işaret parmağından zevk suları damlıyor. iyi aralayamamış sanki kukuyu. yara
olmuş her taraf. parmaklarım da vıcık vıcık.
mahallenin arka tarafındaki eski avluda ramazan davulcuları toplanmıştı. civar 6 mahallenin
davulcusu ve sakallı, tıknaz, çopur yüzlü, perdeli ayaklı, dar omuzlu, karga burunlu, elmacık
kemikleri sikik, 40-45 yaşlarında bir adam bunlara emir veriyordu;
"bakın kardeşlerim, sahur vakti kimin ışığı yanmıyorsa, davulunuzu çaldıktan sonra hee, gidip evde ne kadar erkek varsa sikiceksiniz. sevabına. her evin önünde bi mani. okuyacaksınız, yoksa bi hareket, çat çat acımadan koyacaksınız götüne".
inanamıyordum gözlerime. dayak yiyen tekel bayisinin ardından bu da ne oluyor dedim kendi
kendime? hadlerini aştılar artık. acaba bu adam partili miydi? evet, evet, olabilirdi. daha sonra bi
davulcuyu çağırıp hoplatacağı erkeklere söyleyeceği manileri okudu:
ahmet ağa uyursun uyursun
uykularda ne bulursun
kalk al abdest, kıl namaz
sittirtme lan belanı piç
anüsün suyu boldur
bir posta daha doldur
oralarda yarrrak varmış
ne olur erkenden kaldır
durmak bilmiyordu. sıkılmıştım. bi de bazı ateist ve sahura kalmayacak gizli eşcinsel erkeklerin
bu gece için özel iç çamaşır aldığı, mübarek geceyi fantezi olarak kullandığı, toplu hallerde
evlerinde "beniiii sittinnnn sittitin" diye bağırdıklarını duyunca iyice tepem arttı. düşünün
mahallenin her yerinden yarrrak sesleri duyuluyor.
ramazan davulcularının sahura kalkamayan erkeklere tecavüz etmesi ta camış ibrahim lakaplı
hattatın dönemine dayanır. hatta ramazanda atılan toplar da bu tecavüze uğramış ibneleri temsil eder, sembolik bir anlam taşır. o dönemde ramazan davulcuları ışığı yanmayan evleri basar, eğer erkeği yatakta yakalarsa hoyratça siker, yolda, mesela salonda ya da tuvaletle görürse dil atar, kazara sofrada yemek yerken bulursa da ev ahalisin önünde tokmağı kendi götüne sokmaya
çalışarak meddah gösterileri yapardı. sahurun en büyük eğlencelerinden biriydi bu. kimisi
hoplatılmak için sahura kalkmaz kimisi de kalkmıyormuş gibi yapıp ramazan davulcusuna
mastürbasyon yaptırırmış. kim kimi yakalarsa yani. o yüzden de ramazan davulcuları riske girip
her eve dalamazmış.
işte bu eski adetin istanbul'un güzide semtlerinden birine geldiğini az önce öğrendim. ışığı kapalı eve giren ramazan davulcusu erkeği yatakta yakalarsa hoplatıyor. fakat es kaza erkek tuzak kurmuş olarak ışıklar kapalı sofrada yemek yiyorsa, davul tokmağını davulcunun götüne sokuyor ya da bizzat hoplatıyor. ibneler arkadan önden verenler herkes tetikte bu gece. peki ülke nereye gidiyor orası ayrı bir konu. şerefsizlik.