insan yalnızlıktan korkuyor genelde. korkunun nedenini soruyor kendine, sebepler pek saçma... sorup o cevapladığı kısa anlarda ufak bir rahatlama yaşıyor. çünkü anlıyor, benimsiyor; yalnızlıktan korkmak saçma. cevabını unutuyor ara ara, işte o zamanlar sahte de olsa birilerinin olması daha iyiymiş gibi geliyor. sahtelikten boğulacak gibi olduğunda da yine yalnızlığa koşuyor. sonra yine korkuyor... kısır bir döngü bu.
1 aydan uzun süre sonra gelen edit:
yine yalnız hissedip korktuğum bir günde gelip bunu okudum ve kendime geldim, teşekkürler ben. insanın en iyi niyetli arkadaşı ya da en kötü niyetli arkadaşı kendidir, tarafını düzgün seçmek gerek. Sahteliğe boğulmaktan kıl payı kaçabildim mi yoksa yine mi döngüdeyim? Göreceğiz...
valla arkadaşlığın sahte bi versiyonunu bilmiyorum ya. bir şekilde ortak noktalar bulabildiğin insanlarla bişeyler paylaşmanın yanlış bir yanı, birbirinden beklentileri çok abartmadığın sürece. yol arkadaşlığı iyidir diyelim.
sahte arkadaşlıklar. en azından beraber geçirdiğiniz güzel günler yanınıza kar kalır. sahtelikten sıkıldığınızda da yanlız kalma şansınızı gene elinizde saklı tutarsınız.
Sahte arkadaşlık tabiki gerçekçi olalım ey halkım. Hepimizin çevresinde sahte arkadaşlarımız var ve asla yaralı parmağa işemeyeceklerini bilsek bile gün içinde naber nasılsın görüşelim falan deriz hatta bazen "yaa bende tam seni arayacaktım" sahteliğini kendimiz yaparız di mi? Yaparız yaparız.
Sürekli erkek ya da sevgili muhabbeti yapılmasına gelemiyorum. Tamam bunlarda konuşulacak arada ama sürekli olmaz ki. Arada politika, bilim, felsefe konuları falan açıyorum ama aldığım tek cevap "hiçbir fikrim yok" oluyor ve ben deliriyorum. En son kafa dengi buldum dedim o da bana asılmaya başladı ve son durum yalnızlık.. En güzeli.
Öldüğümde kabire bir kişi daha koymayacakları için yalnızlık. Bu hayatta herkes ahiret kapısına kadar eşlik eder gerisinde yalnızsındır o yüzden... boşversene.