sahra ve serap

entry1 galeri0
    1.
  1. kes bir han kin şiiri:


    çöle bütün iyiniyetimle girmiştim.
    çöle bütün iyiniyetimle ve aptalca girmiştim.
    ihanetin sarı ve sonsuz olduğunu
    çok sonra öğrendim.
    beni çölden geri getirdiklerinde
    uykumda pembe köpekler görüp
    gülümsüyordum.

    dışarıda aşklar ve anılar bıraktım
    içerde adımlarım kısa bakışlarım uzak kaldı.
    oysa ben soğuk ve sisi sokakta kol kola bıraktım.
    kırık havaları nasıl sevdimdi, sizinle tekrar kaşılaşsam
    ölürüm gibiydi, oysa her şey paranoya ve şizofreniydi.
    olmayacak geri dönüşleri, ayinleri size bıraktım.

    yüzümü ve anılarımı çıkaracak kadar güneşi yoktu
    yazların. ben sizi nasıl da ağır, nazlı ve dur bakalım
    sevdiydim. ben sizi sahrada yağmurları bekler gibi
    beklemedi miydim. bir gülün soluklanma vaktiydi, sonsuzdu,
    pembeydi. cam üstüne cam, oradaydım.
    beceriksizliğin kumral ve geçici mevsimleriydi,
    ben size görkemli ne varsa hepsini bıraktım
    ve kendi göğsünde büyüdüydü çocukluğum.

    yüzümü yok edecek aynayı buldunuz sonunda
    avutun beni, çoğaltın beni, sırrınız oldum.
    hep bir şiirin sonu gibi konuştum, her dize
    başka bir şiirden geldi, en son yanıtı buldum.

    oysa çocuktum, gün gümüştü, sahra sarıydı, belgesel
    bir aşktı, her şeyden benzim uçtuydu. çocuktum
    şaşkınlığımdan guatrımı yuttuydum,
    olurdu böyle şeyler, avuttunuzdu beni
    nerenize yerleştim.

    yüzümü ve anılarımı çıkaracak kadar güneşi yoktu
    yazların. ağır ve nazlı, ben sizi develer tellal değilken de
    sevdiydim.

    var ettinizdi beni
    hem de yok ettinizdi, bense bir çocuğun rüyasındaki
    kartopu kadar gerçek olmak mı istedim.
    şimdi durdurun beni, indirin beni tesellimden
    ey ruhum sen yola çık,
    ben aklımı eski bahçeye gömeceğim.
    bu yaylım ateşlerinde yıkanıp
    sana geri döneceğim.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük