bugün

sahille sohbeti kestim...
kumun denizle buluşma töreni.
yıllardır bomboş bir sahilde saatlerce tek başıma oturmak istiyorum. belki bir gün...
Sahil deyince hep aklıma Süreyya plajı gelir, ve o plajın mahvedilişi.
bir yaz akşamı kahve alıp serin bir esinti eşliğinde içmelik mekan.
eger turkiye disina cikmadiysaniz sahil gordum demeyin.
Her ne kadar cennet vatan olsada, dunyada gercekten cok daha guzel yerler var.
Ornegin kuba nin sahilleri. Adamin aklini aliyor.
ayaklar benim bu arada, sulanmayin )

görsel
görsel
(bkz: zeytinburnu)
görsel
Alışkın değilim denizi olan bir şehirde büyümedim ya da okumadım ama bu sıra içim her daraldığında gitmek istiyorum ki bu sıra insanın içi çok daralıyor malum.
Sabah güneş doğar doğmaz kendimi atmayı özlediğim yer. Dilimde bir şarkı, Huzurla birlikte Ağır adımlarla yürümek gibisi yok.

(img:#1847368)
Deniz olmayan bir yerde yaşıyorsanız eğer kıymetini ilerleyen zamanlarda daha da anladığınız yer . istanbul'a bi gideyim sahildeki banka oturup bi avrupa yakasını izleyim diyorum kendi kendime özledim denizi akşam sessizliğini...
ve bu yalnızlık çekilmez gibi...

çekilmiyor be yavuz abi. cidden çekilmiyor.
deniz durgun ve manzara güzelse gece vakti bile insana huzur veren yerdir.
bira da var.
tek eksik, ateş ve gitarcı yakışıklı.
iki eksik oldu ama.
neyse ateş olmasa da olur.*
sigaranın beni sürüklediği yegane sonsuzluk.
bulunduğu şehri güzelleştirir. sahilsiz şehir haşlanmış mantı gibidir. tereyağsız, cevizsiz, yoğurtsuz o mantı yenir mi? yenmez.
sahil güneş olan yerdedir. güneşli yer her zaman iyidir.
en güzeli kadıköy ve üsküdar'da bulunur. yalnız iken bir sigara yakarak dolanması keyif verir.
Böyle sakin sakin sigarayla baş başa bırakan bir şarkı insanı. Çıtır çıtır tütünün tutuşma sesiyle dinlenmesi farzdır.
uçsuz bucaksız bir ummanın toprakta bittiği yer.
daha doğrusu; topraktan gelenler için bitip; uçsuz, bucaksız, ötelere doğru uzayıp giden bir deryanın başladığı yer.

ıssız bir kıyıda bir insan düşünün! yalnız ve hafakanlar içinde...
görünüşte, uzayıp giden bir mavilik...
duyuşta, suyun içinden fırlayan su öbeklerinin toprağa kavuşmaları neticesinde çıkardığı dalga sesleri...
hissedişte, sanki denizin kendisine serinletici bir armağan gibi hediye ettiği ılık bir rüzgar...
bazen de, kıyıda çaresizce duran insana nispet yapar gibi su üstünde süzülen ve "an"ın keyfini çıkaran kuşlar...

dekorun başka bir ayrıntıya yer vermediği, böyle bir atmosferi solumakta olan bir insan için huzur veren nedir?

belki, ıssız bir köşede sıkışıp kalmış ve hapsolmuş bir esirin kendisine gönderilen bir haberi veya kendisini alıp götürecek bir kurtarıcıyı beklerken hissettiği hazzın aynısını yaşıyordur.

belki de ruhunun derinliklerinde çözemedeği girift bilmecelerden, çıkmazlardan, kalablıklardan ve kalabalıkların sahteciliğinden bunalmış, sonu olmayan bir mozaik gibi önünde serili duran, uçsuz bucaksız ummana bakarken bu ummanı aşmanın ve bütün çıkmazlardan kurtulmanın hayalindedir.

hatta belki de önünde uzanan maviliği büyük, çok büyük bir kapı gibi görür. içeri girilince her sıkıntının yerini huzura bırakacağı bir mekana açılan sırlı bir kapı... kendiside o kapının eşiğinde içeri girmeye bekleyen bir yolcu... bekleyişin hazzını içine çekmektedir.

sanki karşısında duran heybet abidesini aşıverince bütün meseleleri çözülecektir.
zaten böyle bir ruh halinin peşinden gelen aksiyon neticesinde yapılmadı mı bir sürü keşif?
tarihin sır dolu sayfalarında sayısız insanı, erişilemez bir güzellik gibi asaletli duruşuyla, kendisine aşık etmedi mi bu gizemli derya?

böylece dalar gider insan...
maviliğin ve dalga seslerinin büyüsü ara ara kendine getiririr...
derinlerden bir ses: "dalıp gitme, kendine gel ve şu anı yaşa" der. o anda havadaki bütün oksijeni içine çeker gibi bir nefes alır...
aldığı nefesi bütün organlarının en ücra köşelerine kadar hisseder...
o atmosferin her anını yaşamak ister, bitmesin ister; denizde duran gemiler misali zamana bir kanca atıp durdurmak ister...
ama uyumakta direnen bir bebeğin derin ve tatlı bir uykuya dalıp mışıl mışıl uyuması gibi, yine dalar ötelere...
gün biter... lanet olası ayrılış vakti gelmiştir... sonsuzluğa bakar gibi son bir bakış... veda...

sessiz bir sahil... huzurdur.
insanın huzura doyacağı, en tercih edilesi yerlerden biridir. kayalıkların üstünde uçsuz bucaksız denizi, suyun hemen üzerinden uçan kuşları izlersin. bazen gözlerini kapatırsın dalgaların sesi dertlerini bastırır. bazen takarsın kulaklığını tüm dertleri gözlerinle denizin en uzak noktasına doğru itersin.
görsel
arkadaşlar arasında doğum günü kutlamak için uygun mekandır.
nesildaşım beraber hoşgeldik.
çamur atanları derin pisliği olanları bir çırpıda o sessiz ve görüntüsüne hayran olduğunuz su birinkitisini bir anda tsunami olabilir.
(bkz:
dikkat edin)