üniversite kampüslerinde birilerine reis reis diye yalakalık yapıp aidiyet duygusunu tatmin eden ülkücü bozuntularının korktukları , sen kim oluyorsun lan diyemedikleri gangster gibi adamlardır.
güzel antalyamın da akşam 10 dan sonra kız arkadaşımla yürüyememin tek sebebidir. zira antalyamın en güzel yerlerinde volta atan bu apaçiler yanınızdakilere laf atması, sizden para istemesi gibi olaylar yüzünden insan lokum gibi insanları gerim gerim gerebiliyorlar. karşılık verdiğiniz zamanda ise bir ıslıkla mitoz bölünerek aşiretlerini başınızıa toplayabiliyor.
Özellikle Mersin'i tercih etmektedirler. Çünkü Mersin doğuya en yakın sahil kentlerindendir. Bu durum öyle bir hal almıştır ki Türkiye Mersin'i, sadece bu bir avuç insanın çıkardığı terör yanlısı olaylardan tanımaktadır. Oysa ki bu nadide sahil kentlerimiz çağdaş yapılarıyla, turistik güzellikleriyle ülkemize çok büyük artı kazandıran yerlerdir. Bu göçleri engellemek çok zor, hatta mümkün olmadığından üzülmekle yetinmek zorunda kalmaktayız.
gördüğü her dişi varlığa sarkan, geceleri milletin evlerini soyan, bir eve bir kişi yerleştikten sonra aynı eve 10000... tane akrabağlarını getirip "burada bizim borumuz öter" moduna giren varlıklardır bunlar. korkak olduklarından tek başlarına dolaşamazlar bile, hep sürü halindedirler. üç beş tanesi bir araya gelince dünya onlar için yaratıldı zannederler sokaklarda. Ot, hap gibi şeyleri memleketlerinden tedarik edip buralarda satarlar. sahilleri boydan boya kapatıp para vermeyeni sokmazlar, bölgedeki dolmuş gibi tüm ulaşım sektörüne el koyarlar. esnaftan haraç toplarlar, disko barları ele geçirirler. ilerleyen günlerde de elinde iphone, kolunda swatch ile dolaşıp fakirlik, eziklik, eşitsizlik edebiyatı yaparlar üstüne. Türk turiziminin en büyük düşmanlarından bir tanesidir bu tipler. turizme verdikleri zararın en tipik örneğini kuşadası'nda görebilirsiniz.
bir hafta önce bunların üç neslini çay bahçesinde izleme imkanı buldum, babaanne yada benzeri kadın türkçe bilmiyor, kızı bozuk türkçe konuşuyor ancak torun olan kız-oğlanlar akıcı bir türkçe konuşuyor ve babaanne ve annelerinden utanıyorlardı...
değişmektedirler...
