orta doğu ve devrim?
çok büyük bir açmaz. çünkü orta doğu'da ikili sistem vardır, bir sistemden beslenenler ikincisi sistemle kavgalı olanlar. kimine göre devrimdir bu kimine göre kıyım.
el kaide'nin suriye'deki tutumu ise artık merkezi bir noktada kurumsallaşma istediğidir. zaten dünyanın her yerindeler. çünkü örgütün yapılanma biçimi daha çok pasifize olmuş hücrelerden ibaret olduğu için artık bir dayanak noktaları olsun istiyorlar. mesela ırak-şam islam devleti konseyi... el kaide'nin kurumsal hali denebilir. ki el kaide başlı başına kurumsal bir örgüt bu da ayrı bir gerçek.
ırak'ta yeterince kök saldılar, maliki'nin askerleri polislerine nefes dahi aldırmıyorlar, suriye'ye de korku saldıklarında yeteri kadar propoganda imkanı bulacaklar ve dünyanın her yerinden getirdikleri militanları burada iskan edecekler.
amaç esad'la kavga etmek değildir, değişen orta doğu düzeninde kendilerine yer bulmaktır. önce ırak, şimdi suriye ardından lübnan...
el kaide'nin mantığında kurallar yoktur, kuralların karşısında bir de el kaide vardır. mantık bu olunca el kaide suriye'de kendisinin karşısına dikilen her kesimi maalesef yıldırana kadar saldırılarına devam edecektir. çünkü pakistan'da da aynısını yaptılar ırak'ta da. ancak suriye'de başını el kaide ile feci şekilde derde sokan ilk sivri grup pyd'dir. oradaki kürtlere şimdiden acıyorum.
bir devrimin hikayesi bundan ibaret. çünkü kavga islam'ın değil el kaide'nindir. çünkü esad'ın kavgası da müslüman halkların refahı değil kendi derebeyliğidir koltuğunun derdidir.