herşey bir tarafa, o kadar darbe tantanasında, üstelik meclis bile bombalanırken kimsenin dokunmadığı o saray.
rte şunu yaptı, bunu yaptı, aman efendim türkiye'nin en büyük lideri, yok en büyük diktatörü, iç güçler dış güçler, şunlar bunlar...
o saray'ın varlığını, mantığını biri açıklasın bir zahmet: "itibardan tasarruf olmaz" diye dünyanın -abartı yok, araştırın- en büyük sarayı yapılmaz arkadaş. öyle bir hadise ki, başbakanlık konutu iken cumhurbaşkanlığı külliyesi ilan edildi, yarın mazallah evet çıksa "başkanlık sarayı" olarak yeniden tanımlanacağına hiç şüphe yok. yani özet olarak adam "bu benim sarayım" diyor; kafasında padişahlığını zaten ilan etmiş, buna uygun şatosunu da yapmış, gerisi sadece teferruat. sinsice...
yani bu ülkeye ait değil o yapı, bir adama ait. ve sadece herhangi bir konut değil, gücün ve tahakkümün kalesi. bir zaman sonra altında mahzenler ve gizli zindanlar çıkarsa kimse şaşırmasın, fena gülerim...