Kaç tabut gömülecek yeraltına ve
Kaç kişi gidecek habersiz uzaklara?
Kaç yalan yıkacak güvenleri?
Kaç satır yazılacak kader kitabına ve
Kaç dua edeceksin tanrına,
Kaç damla gözyaşı dökeceksin uğruna?
Kaç yarın bekleyeceksin?
Sonralara kaç damla gözyaşı?
Bir tek bende yok, çoğunda var tedirginlik
Ve yüzüme doğru ciddiyet nöbetindeki asker gibi belirginlik
Gözüme yansıyanlar bilindik ve bi' dolu sevimsizlik
Avutsun bahaneler şarkısında Eski eşine yazdığını düşündüğüm şu sözler beni derinden yaraladı.. kimse böyle söyleyecek kadar kötü şeyler yaşamasa keşke...
'Kangren bi kolum vardı dün,
kesip atmak ağır oldu hem de onu çok severken..'
Bir tek özlemleri deviremedim şu ince bileklerimle, geriye kalan herşeyi yıktım, fena yaptım
En güzeli unuttum, defalarca tekrarladım kendimi, her yeni gün için
Ama her yeni gün eskidi, yarın baktım ki hep ordayım, aynı noktalardayım, ortada kalmış ortalık kişiyim…
Özür borç gibiydi, en zor ödenen hali
Kalbi hacize verdim, oysa borçlu sendin
Bir bahaneden ibaret terkediş
Bilinen en son halim bir zavallı, yaşıyorum, bunu da bil
Gidiyorum adımı sil, açıyorum yaramı deş!