yoktur böyle bir gençlik. eğer varsa bir allah'ın kulu gelsin de söylesin sagopa kajmer ne yapıyor da gençlik asimile oluyor? rap dinlemem, hatta tiksinirim. sagopa'yı dinlerim. adam gayet güzel söz yazıyor.
"ilk sigarayla merabalaşmamda kendimi kabile reisi sanmıştım. Arkadaşım bir canavarmış...malesef çok geç anladım. Çakmak onun ellerindeydi..."der sago. Sigara içmek kötüdür mesajını bile insana "vay be lan" dedirtecek şekilde veren bu adamla sagopa kajmer'i tanımadan çemkiren gençliğin zoru nedir?
gençliğin asimile olmasına yol açan bir kaç sagopa cümlesi yazsa da biz de bilsek nasıl asimile olduğumuzu sagopa kajmer sayesinde. belki de kuyuya taş atmak için yapmıştır ama konu sagopa olunca olay tersine döner, atan da çıkartan da kendi olur. **
+alo iyi günler. sagopa kajmer dinleyen gençler çok asilimle.
-kimi aramıştın sen arkadaşım.
+asimile gençler sagopa kajmer dinliyor.
-yanlış numara herhalde. aloo.
+sagopa kajmer en çok asimile gençleri dinliyor.
-bu da olmadı.
+asimile sagopa kajmer en çok gençleri seviyor.
-iyice hatlar karıştı sende.
+en büyük gençler, asimile kajmer.
-heyoo...
nickindende anlaşılacağı üzere ağar abi 'öldürmem komaya sokarım' adlı yazarın hiçbir sagopa satırı okumamış, okusada anlamamış, anlasa da anlamlandıramayıp açtığı başlık.
önce bu ağar abiye bir tarih dersi: türk musikisi tamamen osmanlı saray çevresine hizmet etmiş ve bu sebeple türk halkı kendi müziğini 'türk halk müziğini' yaratmıştır. yıllar önce kendi müziğini üreterek kral çıplak diyebilen halk bugünde saraycı olmak yerine sagopa dinleyip yine kral çıplak diyebilen kişidir.
tabiki türk musikisi kötü bir şey değildir. ancak zaman değişiyor ve artık kimsenin oturup 17 dakika boyunca dönülmez akşamın ufkundayımı dinleyecek, ağlayıp sızlayacak, sabahlara kadar meşk edecek vakti yok. ayrıca manayı ehemmiyetiylede sagopa çok iyi bir yeni nesil söz yazarıdır. türkçeyi değme şairlere ve yazarlara taş çıkarır biçimde iyi kullanır, metaforları alışılmışın dışındadır, ki musiki artık günümüz dertlerini, ruh hallerini, siyasi yanılgı ve yanlışlarını, sosyolojik zehirlerini anlatmaya yetmez.
'Çuvala konulan her ölüydü günüme zehri zerkeden ve yuvası yıkılan her virandı parasal harbe itilen, zoraki savaşa alınanlardı okulu terkedenler ve eli bıçaklı her bebeydi kabusumda raks edenler...'
gibi sözler yazan bir adam, 'müzik anlayışı, politik sebeplerle, asimile politikasına göre şekillenmiş gençlik için' bunları yazabiliyor. anlayabiliyorsanız okuyun, yada yazabiliyorsanız türk musikisinden böyle bir cümleyle şenlendirip aşağılayın bizi.
asimile edilmeleri için büyük uğraşlar verildiğini görmedim. pek ortalarda, tv'lerde görünmeyen bir adam zaten bu.*sagopa kajmer dinleyicisi olmayan biri olarak, yaptığını müziği hakkıyla yapan ve düşündüklerini iyi ifade eden birisi olarak gözlemledim.
sözün özü yaptığı müziktir. insanları dinlediklerine, okuduklarına göre kalıplara sokmaksa bir türkiye klasiğidir.
muzik kulturuyle ve a$iladiklariyla asimilizasyona ugrami$ insanlari gorememistir bunlar. boyle ornekler vardir, "yoktur lan! hani gordunuz mu gostersenize?" diye soranlarin cahilligine veriyorum.
bir de "asimile" kelimesinin turkce'liginden dem vuranin pesimist'in turkce'ligini de du$unmesi gerekir bu durumda. (bkz: aferin dedirten entryler)
"...mevzileri nöbet alan fevziler feyz alamadan fethettiler ahireti,
mektupları kayıp, cinayet ayıp ve kültürler bombalandı,
kimse sallamadı, bağdat ateş aldığında kalbim vurgun yedi,
güneş doğudan battı.
mumlarınızı yakın, yorgun düştü uçaklar, tebessüm etti tüm sanıklar,
tankları tanımlar tanıklar, yanıklarla dolu topraklar,
karamparça bulutlar ve savaş!
yavaş ölüm kaderinin hız kaynağı, telaş pazarı, can kumarı, çıkar savaşları, b52'ler yarıda kesti pişen aşları ve dünya kan deryası,
geleceğin bedeli pahalı, duygular yamalı,
suçu gelin etseler de kimse güvey girmeyecek,
bilirim bu tarih değişecek ve tekerrüre dayalı imha tarihçesi,
kurak sevgi bahçesi suya hasret."