çığlıkların hakimiyetindeki bu haykırışlar aleminde kaç dizeyle tanımı yapılacaktır mutluluk senaryolarının?
aklım alsın şeytanım, alaca bir karanlık çarşafı...
vur desem de öldürme, geri kalanlar sağlarım.
sağlık olsun! günler bana kırmızı güller getiremez oldu.
sanki mahkumum ve arada bir de sorgunum.
ve bazı bazı kendimle şebekleşen bir maymunum.
benim modum nedir? salla, durum ne olursa olsun.
ah çocuk ne seyredersin olan bitenleri?
ölmemeli umutların, gel ve elimi tut! ben bir yarınım.
kapını kapama, tek dayanmaz hiçbir bünye yaşama.
kapalı kutu da güneşi görmek ister, aç kapılarını!
onca yıldız yalnızım, dostum postumu yüzdü geçti.
onca gündür gamsızım, bir tek cümle yetemedi...
ve bunca kadere dargınım, nerede kötü gün yardımım?
gençliğim de bir kareydi, pek tabiki bir kereydi.
ben ve bedenim yaşlanırken vakte hiç de aldırmazdık.
şimdi kimse yok yanımda, sagopa rap adım.
söyle, tanrının yanında kaç kavgaya karıştın,
sen de gencecik satırbaşıydın, başını satırla kesti hırsların...
yıllar geçse de ağırlığını koruyan aforizmalardır.
2 adımlık yol için ayakkabılar eskittik en sonunda bizler eskidik yenilenmek için masalara yattık.
**
ve önce insan olman gerekir, insan olabilmek için önce kul olman gerekir kulluk için yürek gerekir, yürek köpekte de vardır. ibrahim adem yunus, muhammet olman gerekir
"Türkiyede caz müziği sevemiyoruz, benim unkapanında plak şirketim var piyasayı biliyorum kimse ahkam kasemez en fazla 400 kopya satıyorlar. Bize hitap etmiyor, azıcık parası olan çevresine hava atmak için caz konserine gidiyor, gidiyoruz caz konserine zenci babamız çıkmış saçma sapan lölölölölölölölöllöölö gitar çalıyor. Ne yaptığı da belli değil."
Gibi üzerinde çok düşünüldüğü belli olan sözlerdir. Kendi icra etmeye çalışıp edemediği hatta ne idüğü belirsiz bir biçimde içine ettiği müzik türünün çıkış noktası olan kültürü ezip geçmesi ve türkiyedeki herkesin kendini dinlediğini sanması ayrıca komiktir. Tamam seni dinleyen albümünü alan ve bazı kişilerce çok anlamlı gibi görünen ama dümdüz bir insanın bile yazabileceği cümlelere kafiye ve name yaptığın için çok beğenen arabesk, ergen ve ergen ruhlu bir tayfan var da bu mu kalite, bu mu başarı dedirtir. Mesela çoluk çocuk yolda hep stres çarkı adında bir zımbırtıyı çevirip çevirip duruyor ama satranç oynamayı bilen bile o kitlenin onda biri kadar ya vardır ya yoktur, şimdi hangisi kaliteli, daha çok ilgi gören stres çarkı mı yoksa çok az kişinin oturup oynadığı satranç mı.
Son olarak;
O sagopalar koleralar beni mahvediyor yhaaa .s.s.s.
Cehennemde soğuk bir gün, boğuk bir adam,
Donuk bir surat, bekle gelir bir gün beklediğin murat,
Bazılarına gül dikenicesine batar rahat,
Nefret edercesine yaşar hayat, buyur mezara yat.
Kaç tabut gömülecek yeraltına ve kaç kişi gidecek habersiz
uzaklara? kaç yalan yıkacak güvenleri? kaç satır yazılacak
kader kitabına ve kaç dua edeceksin tanrına, kaç damla
gözyaşı dökeceksin uğruna? kaç yarın bekleyeceksin?
sonralara kaç damla gözyaşı?