Avrupanın hemen hemen bütün ülkelerinde, Orta Doğuya, Uzak Doğuya sayısız seyahatler yapmış.
Türkiyede, Yalovada ev almış. Depremde canını zor kurtarmış. http://haberkibris.com/4af3b343-2011_10_22.html
Hakkında şöyle de yazılmış:
-------------------------
Türk kesimindeki eski Lefkoşanın eskiden Bayrak Radyosu gibi, Saray Otel, Saffet Anibal gibi simgeleşmiş bir takım köşeleri vardı.
Anibal, Çağlayanın ara sokaklarındaki avuç içi kadar lokantasında nefis Kıbrıs mezeleri ve inanılmaz lezzette kebap çeşitleri sunardı.
Şimdi sokağın başındaki surların üzerine çıkmış.
Hem sur üzerini zevksiz bir pleksiglass-alüminyum karışımı gecekondu ile çirkinleştirmiş, hem de mutfağını Arap damağına teslim etmiş.
Şimdi Anibal müziği ve ambiyansı ile üçüncü sınıf bir varoş restaurantı.
Biz gittiğimizde pis kılıklı iki rum motosikletçi bağıra çağıra konuşuyorlardı. Daha fazla bağırmaya başladık. Kalkıp gittiler masalarından.
Bir başka simge, Saray Oteldi.
---------------
Yazan: http://www.orkun.com.tr/a...l%20Yaz%FD&Guncel_Nu= !P*R/YYLPYDIWDUHL*YNYP,WVJDWIFTB8/XB/Z,ATFDP*LOSI
Lokantanın sahibi Saffet Anibal, 2013 itibariyle 72 yaşındadır ve halen işinin başındadır. 'Hanımım' ve 'Beyim' gibi ifadeler kullanır. Çok şirin bir amcamızdır.
Böbrek zarına sarılmış, baharatlı ve maydanozlu bir kıyma harcı ızgarada pişiriliyor. Derler ki en güzel Şeftali Kebabı Lefkoşa'da Anibal Restaurant'tadır.
- Kıbrıs'ın en iyi şeftali kebapcısı olarak bilinir. Lokantası Lefkoşe'dedir. Lokantasını Lefkoşa'nın Venedik hisarlarının güneydoğu kenarına asılmış bir balkon saksısı gibi yapılandırmıştır.
- Bisiklet üzerinde sandviç satmakla başlayan iş hayatındaki yılların erozyonuna karşın, 2013 yılında 72 yaşında olmasına rağmen, her zamanki gibi ocak başında yine o duruyor; müşterilere selam verip isteklerini o soruyordu.
- Ona göre, kebabın lezzeti kömürün üzerinde kalış zamanı ile birebir doğru orantılıdır. Ama ne bir saniye fazla ne de bir saniye eksik! Bunu da yalnız kendisi yapabilir.
- Saffet Anibal'ın lokantasının üzerindeki tabelada 'ANiBAL LOKANTASI' yazıyor. Tabelanın sağ köşesinde de bir fil resmi var. Ünlü Kartacalı Komutan Anibal (Aslı Hannibal) M.Ö.III. yüzyılda binlerce fil ile güçlendirilmiş ordusu ile Kuzey Afrika'daki ülkesinden hareket ederek zaferlerle Roma kapılarına kadar dayanmıştı. Saffet Anibal da lokantasının tabelasına simge olarak dansözü değil de, Kartaca'nın fillerini resmetmeyi daha uygun gördü.
- Yemekleri için ise, "tüm kebaplarım güzeldir ama şeftali kebabım çok meşhurdur" der. Anibal'ın menüsü çok kısadır ama tüm kebap çeşitlerinde şahsına has özellikleri vardır. Turşuları, yoğurdu, salatası da hep özeldir.
- Saffet Anibal tatil yapmayı sever. Zaman zaman da sağlık nedenleri ile lokantasını yılın bazı aylarında, uzun süreler kapatır. Ekonominin kuralıdır. Böyle durumlarda işyerleri müşterilerini kaybederler. Ama Anibal birkaç ay ara verdikten sonra gelir, lokantasını açar ve ilk günden dolu dolu çalışmaya başlar. Hem de ilansız ve reklamsız. Sanki de müşterilerinin gözleri yolda onun işyerini açmasını beklemişler!..
- Aralık 1963'te Rumların Kıbrıslı Türklere karşı 'AKRiTAS' isimli soykırım planını uygulamaya başladıkları gün Saffet Anibal'ın arabası Rum polisleri tarafından makineli tüfeklerle taranır. Sonuçta iki arkadaşı şehit olur, kendisi de ağır yaralanır. Bu olay için her zaman, "Ben malul gaziyim ama Devlet'ten hiçbir yardım istemedim" der. Bu sözleri hep gururla söyler.
Kaynak: http://www.kibrisgazetesi...a.php?col=78&art=5246
