Türklük tanımı orta asya steplerinde iyi at binen ve kılıç kullanan kabilelere yakıştırılmış bir vasıftır.
Dolayısıyla, bu vasfı en fazlasıyla hak ettiği düşünülen sarı Türkler diye bilinen kavim, Alparslan ın peşi sıra Anadolu ya göç etmekten ziyade, bugün ki Rusya steplerinde ki Baykal gölü çevresine yerleşmiştir.işin aslına bakılırsa belarus diye tabir edilen beyaz Ruslar etnik olarak türk kökenlidir.
Yine konu hakkında ki ana fikir kısmi açıdan doğruluk arz etmektedir. Zira, 2. Beyazıt zamanında başlayan göç kavramı ve ezilen yabancı milletlerin iyi bir yaşam amacı için geldikleri Osmanlı yurdu, belli bir süre sonrasında, çok dinli ve bir çok etnik kökeni içeriğinde bulunduran yurt işlevi görmüştür. Bu esas itibariyle, saf kan türk kanı taşımak bir hayli zor olmakla beraber, önemli olan türk kanı taşımak değil, bu olguyu hissedebilmektir diyerek sözlerimi bitirmek isterim.
orta asya'da ki türk'lerin fiziki görüntüsü ile anadolu türk'lerinin fiziki görüntülerinin birbirinden farklı olmasından dolayı, beni de şüphelendiren durum. ancak önemli olan ne mutlu türküm diyene.
açılan başlıkta osmanlının yönetim prensipi ya da düşüncesi ırklara milletlere yaklaşımı değil tamamen bilimsel olarak haremdeki bayanlar yabancı ise doğan çocuklarda tam olarak türk değildir gibisine söylenmek anlatılmak istenen bir başlıktır burda osmanlının ırklara milletlere bakış açısını tartışmak asıl cahilliktir.
var, biz safkan türküz mesela dedem viyana'yı kuşatırken ben türküm ulaaan diye bonbalamış her yeri, viyanalılar patlamış hep bağırsakları falan akmış iğrençmiş kafaları kopmuş maç yapmışlar muhahaha, o zaman viyana'yı kuşatsaymışık şimdi dünyanın amına koyarmışız dedem dedi.
Olabilir de olmayabilir de. Nasil olabilir? Bilmiyorum. "Nasil olmayabilir?"e söyle cevap verebilirim.
Cengiz Han Cin´e saldirdiginda ve zafer kazandiginda mutlaka orada da birseyler olmus olabilir, iran´a saldirdiginda da ayni sey, anadolu topraklarina girildiginde de ayni sey, yunanistan, macaristan´a kadar, hatta roma´ya kadar. Her savasta mutlaka kan karisimi olmus olasiligini da göz ardi etmezsek saf kan yok diyebiliriz ama yine de istisnalari göz ardi etmemeli. Bu bir de saf kan konusuna nasil baktigimizla alakalidir.
anadolu'ya göç etmelerinden önce, orta asya'daki türklerin dahi moğol, acem, vs. ulusların etkisiyle saf olmadıkları meydanda iken, bir de anadolu'ya gelip buranın yerli halkıyla kaynaşma nedeniyle saf türk diye bir şey yoktur. anadolu'nun yerli halkı buhar olup uçmamıştır. bizanslılarla evlenen türklerin çocuklarına yunancada yarı-barbar denilirdi. bu ibare, karışmayı ifade eder. bizanslıların da "saf bizanslı" oldukları söylenemez. onlar da karışıktı. yunanlıların genlerinin %98 oranında ortadoğu kökenli olduğu belirtilmiştir. ama, onlar kendilerini helen ırkı diye tanımlarlar. o halde, izole edilmemiş hiçbir halk saf değildir. amazon ormanlarının ücra köşelerinde henüz saptanan yerliler için bile safkan denilemez. yaklaşık 20 bin yıl önce asya'dan göç eden bu insanlar, o tarihten sonra kimseyle karışmamışlardır, ama daha öncesi karışmadıkları söylenebilir mi ? Türklük de, helenlik de vb. sosyo-kültürel tanımlardır. herkes kendisini bir gruba aidiyet kapsamında tanımlamak gereksinimi duyar. sonuçta, önemli olan insan olmaktır.
birisi bana bu soruyu sorarsa ona vereceğim cevap "saf kan türk" de nedir olur. "saf kan" tanımı kedi köpek gibi evcil hayvanlarda ve bazı çiftlik hayvanlarında kullanılan bir tanım. insan ırkları için saf kan deyimi kullanmak en başından ağır bir hakarettir.
bunu soran bir insanın, padişahların karıları yabancıydı, demekki biz safkan türk değiliz derse bir de üstüne orada artık zaten tartışma biter. böyle bir cehaletle tartışamazsınız. ülkede yaşayanların padişah soyundan geldiğine inanan bir insanla konuşabileceğiniz çok fazla bir şey yoktur.
insanların; düşüncelerini vücudunda taşıdığı kan ile değil, beyinleri ile şekillendirdiğini düşünürsek, önemi olmayan meraktır.
türk dilini konuşuyor, türk yurdunda yaşıyorsan, türklük ile, kür şad ve kırk çerisinden başlayıp mustafa kemal'e kadar yaşamış kahramanların ile gurur duyuyorsan, vücudünda taşıdığın kanın pek bir önemi yoktur.
kan; altlar için, av köpekleri içim mühimdir. vücüdunda taşıdıkları kan onların özelliklerini belirler. arap atı, ile ingiliz atının, setter ile pointer av köpeklerinin özelliklerini ırkları belirler. bu, insan için geçersiz bir durumdur.
safkanlıktan kasıt yüzde yüz meyve suyu benzeri ise elbetteki yok. bu bağlamda safkanım ben diyen kişi kafadan kırıktır.
ancak safkanlık bu değildir.
farklı iki millet karışır yeni bir milet ortaya çıkar. yani melezleşmeden yeni miletler ortaya çıkar. nitekim turani ırk ile alpinid beyaz ırkın karışması ile 4000 yıl önce türk ırkı ortaya çıkmıştır.
aynı şekilde fransızlarda keltlerin ve latinlerin birazda cermenlerin karışması ile ortaya çıkmıştır.
nitekim hayvanlarda da benzer bir durum vardır. arap beygirleri ile ingiliz beygirleri birleşmiş, ortaya ingiliz atı denen safkan at çıkmıştır.
yani melezleşmek veya safkan kalmak; farklı iki millete mensup bireylerin kaynaşması ile çok da alakalı değildir. yani 10 ceddim öncesi arnavuttu ben türk değilim sözü safkanlığa engel değildir.
yeryüzünde hiç bir ırk safkan değildir ki zaten yapılan tüm bilimsel araştırmalar ve gen analizleri insanın orgininin afrika kıtası olduğunu göstermektedir yani saf ırk bir safsatadan ibarettir. dolayısıyla saf türk de yoktur... ama kendilerini "türk" olarak tanımlayan insanların ortak bir geçmişi, kültürü, gelenekleri, fiziksel ve ruhsal belli başlı karakteristiği ve en önemlisi dili vardır ki "türk" den kasıt da budur yani kan değildir.