Hani böyle bazı insanlar vardır: Suratlarından şer akar; şeytan suratlıdırlar. işte sadullah ergin kesinlikle böyle bir insan değil. Nur yüzlü, melek yüzlü bir insan. *
kabinenin en güzel bıyıklı bakanı. üst dudak ile bıyık arasında kalan o belli belirsiz mükemmel boşluk ve bu kadar ideal bir bıyık uzunluğu başka hiçbir akepelide yok. ne zaman televizyonda görsem gözlerimi badem bıyıklarından alamıyorum.
ne yazık ki, adalet bakanlığı gibi kritik, engin bir hukuksal ve siyasal birikim, toplumun her kesiminin güvenini, saygısını kazanmış olmak gibi meziyetler gerektiren bir makamın ağırlığını kaldırmaktan çok uzak bir insan profili çizen politikacı. kendisi gün itibariyle yargıtay başkanı ve hsyk başkan vekilinden aldığı sağlı sollu kroşelerle nakavt olmak üzeredir.
kafalardaki "badem bıyık" tanımına şak diye oturan akepe karakteri. adalet bakanlığı yapacak kadar adil midir orası ayrı bir muamma lakin bu abimiz bakan olmasına rağmen komisyon başkanı ahmet iyimaya'nın peyki durumundadır adeta. inanmayan açsın meclis tv de adalet komisyonu çalışmaları sırasında takip etsin...
ülkeye zerre kadar faydası olmayan ama havasına bakıldığında sanki işsizlik sorununu çözmüşcesine dolaşan, adam gibi bir ülkede değil bakan, parti delegesi bile olamayacak bir insan. bir de hukukçuymuş; o halde anladığı dilden anlatalım: bir başsavcının yargılanması için senden izin alınması gerekir, o izin alınmadığına göre ya bu sistem seni adam yerine koymuyor ya da sen buna göz yumup hukuku ilk elden çiğnetiyorsun. yine bir başsavcının evi özel izin alınmadan aranıyor, kendisini sadece kurul yargılayabileceği halde basit bir hakime yargılattırılıp hapise atılıyor, sonrasında hsyk özel yetkili savcının yetkisini kötüye kullandığını düşünüp o yetkiyi geri alıyor ve bunu da tamamen kanunlara dayanarak yapıyor ve sen de tüm bu ahval ve şeraitde hsyk'yı kanunsuzlukla suçluyorsun ya pes. ya sen torpille bitirdin hukuku, ya da birileri böyle konuşmanı istiyor. kendinden geçerek eleştirdiğin hsyk söz konusu savcıya özel yetki verirken iyiydi de şimdi mi kötü oldu?
cemaati soruşturan savcı tutuklandığı zaman yargı bağımsız diyen; o savcıyı tutuklayan kişinin görevlerini aştığı için yetkileri alınınca yargı darbesi diyen yurumuza kara kabus gibi çökmüş klasik akp'li biri.
az önce hsyk'nın söz konusu yetkiye sahip olmadığını söyleyip, ardından hsyk'nın yetkilerinin daraltılacağını bildiren bakan. kendi tabiriyle ''olmayan yetki''yi daraltarak türk hukuk tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır.
sanki recep tayyip erdoğan'ın emir eri. koskoca bakan olmuşsun , ülkede yargı ikiye bölünmüş, erdoğan'dan bilgi almadan açıklama yapamıyorsun, korkupta üyesi olduğun hsyk toplantısına giremiyorsun. kendine güveniyorsan gir toplantıya , doğru bildiklerini söyle.tabii bir şey biliyorsan...
adalet bakanı.!!
daha önceki adalet bakanı deniz fener'i için " bana ne " demişti.
peki şimdiki ak! adalet bakanı ne dedi;
danıştayı'ın hukuksuz olan ve insan haklarını ayaklar altına alan dinleme olayını durdurmasından sonra şöyle birşeyler sayıkladı;
" itirazdan sonuç alamazsak bile yeni düzenlemeye gerek yok. Mevcut düzenlemelere göre bunun da alternatifleri vardır. "
hukuku ve yargıyı bizzat dinlemesi gereken ve uyması gereken bir zihniyet adeta danıştay'ı takmayız, hukuk umrumuzda değil diyor.
şaşırmıyoruz pek tabii.
akp bu ne de olsa.
antakya'da ihaleye hile karıştırma, yandaş müteahhite peşkeş, devleti zarara uğratma gibi işlerin içinde bulunduğu halkın kendi arasında konuşulan şahıs.
10 sene önce 40 metrekarelik eczanesi olan adam, sadullah ergin'in de ortaklığı sonrasında antakya'nın en lüks semtlerinden birinde dubleks ev almıştır. bunu "allah 'yürü ya kulum' demiş"le açıklıyoruz. maalesef, şimdilik.
ak parti hatay milletvekili ve grup başkanvekili olan şahsiyet. adı ali dibo skandalında yolsuzluklara karışmış, bölgede yapılan ihalelerde çevresine usulsüz yardımlarda bulunduğu iddaa edilmiştir. maalesef dokunulmazlık zırhı sayesinde kendisine yargı yolu açılamamıştır. gelişmeler takip edilmektedir.