oldukça başarılı olduğunu düşündüğüm aktör. girdiği tiplerin veya karakterin hakkını veren, sadece iş olduğu için oyunculuk yapmayan bu iş için kafa patlattığı her halinden belli olan şahsiyet.
o kendisini satan kadına:
"bu da bana yapılır mı? ben seni gönlümün en güzel yerine koymuştum halbuki, ama ne yapalım be bu da varmış kaderde." gibi laflar ederken, film senaryosu pek mantıklı olmasa da sizi o duygunun içine sokuverir. mimikleri ve özellikle vurguları son derece başarılıdır. ayrıca kendisi bi dönem gençliğinin idölü olmuştur, keşke o dönem gençleri arasında alabilseydim yerimi...
18 mart 1995 günü, haberleri sunan spikerler üzgün yüzlerle ofsayt osman ın, turist ömerin, banazlı ismail in, haşmet ibriktaroğlu nun, kaptan rıdvan ın, gönlübol arif in, artist kazım ın elbette sadri alışık ın ölümünü haber etmekteydi...
herkesin gönlünde farklı bir sadri alışık vardı, herkesin bir sadri abisi vardı. biz onu hep filmlerindeki karakterli ile tanıdık... işte o adam sokak ağzını en iyi şekilde konuşan, gariban ve yoksuldan yana olan, seyirciye kusur etmeyen, ve tüm gönüllerin kabulu olandı memleketinden, yaşamından, canı kadar sevdiği şehr-i istanbulundan ve öldükten sonra kıymetinden sonra söz ederek şakayla karışık sadri alışık oluvermişti milyonların gönlünde. en çokta hayatına gösterilen kıymeti vurgulamış ve şarkılarına geçivermişti.
büyük usta sadri alışık ın tiyatro geçmişine saygıyla... bu ülkenin en büyük aktörüne selamla... yazdığı şiirlerine sevgiyle... ve 20. ölüm yıl dönümünde kendisini yad ederim
Hayranı olduğum oyuncuların kralıdır kendisi. Size bir anımı anlatayım sözlük. Geçen sınıfta hoca bir ünlüyle röportaj yapın dedi. Gruplara falan ayırdı. Biz Sadri Alışıkla yapalım dedik. Ulan koca üniversitede tanıyan çıkmadı. Çok içime oturdu be sözlük.
Not: Sınıfın en iyisi de lady gaga oldu. Ben senin adaletini seveyim dünya...
aklımda kalan istanbul üzerine bir şiiri vardı :
bu benim dünyaya ilk gelişim
yıkarak saltanatını koca fatihin
kundakla kefen arası bir gün
istanbul istanbul deyişim.
Nickime ilham olmuş, yeşilçamın en güzel sigara içen, verdiği samimi havadan dolayı en kötü senaryoları dahi sonuna değin izlenir kılan, yeşilçam üstadıdır. Hangi türden, hangi karaktere bürünse üzerine böylesine "cuk" diye oturan başka da bir sanatçi var mıdır, bilemiyorum.
Ağlasa ağlarım, gülse gülerim. Yanarım yanarım biraz daha erken doğup filmlerini sinemada izleyemediğime yanarım.
çok beğendiğim bi oyuncudur normalde..hatta sevdiğim...bi felsefem vardır benim..tanımadığım herkesi severim tanıdığım hiç kimseyi sevmem..dün gece uykusuzluk kesince yolumuzu, yıllar önce okuduğum otobiyografik kitabını bi daha okudum..karşıma çıkan alkolik ve soğuk adamdan hiç hoşlanmadım..
bazı şeyler ve insanlar sadece uzaktan güzel..ama yalan yok..sadri alışığın perdeye düşen hayaline hastayım her daim..ama sadece hayaline işte..
''zaten onu hiç sevmedim ben, hiç sevmedim
yalnızlığımı bölüştüm bir ara hepsi bu kadar.
sonra içten içe gülüştük biraz,
bir demet çiçek, niyet kuşu,
deniz kıyısı, karpuz sergisi
falan filan..''
bu dizelerin sahibi güzel insan, toprağı bol olsun.
Seni gördüğüm zaman böyle içimde
bir şeyler oldu.
Konuşmayı beceremem ama,
Anladın di mi?
Canımsın be.
Güneşimsin, havamsın.
Yani bu ağzımdaki izmarit yok mu be kız!
işte onun gibi benimsin be!
Yani buramdasın be!
Sen hayatımın tek golüsün yani