halkın diline dolanan efsane sadri baba repliklerdir.
Hepimizin hayatından olan ofsayt Osman' ın, rıdvan kaptan' ın, bizim yerimize bazen yalnızlar rıhtımımızda kontes güner' e fısıldadığı, bazen düşmanımız olan zekeriya' ya ''insan zekeriya'' olarak haykırdığımız bazen siyah-beyaz filmde bazen filmin renkli kendimizin renksiz olduğumuz dönemlerimizdeki repliklerimizdir.
Başlıyorum :
Beni ararsan fabrikanın en fiyakalı koltuğunda oturmakta, atlastan fistan dokumakta ve de james bond romanları okumaktayım.
insanlığını kaybeden abisinin ''insan'' denen canlı olduğunu hatırlatmak için küçümsercesine :
''insan zekeriya'' demesi
Ve ah müjgan ah
sevgimizin bir tanesiydin müjgan.
saçları sırtına kadar sırma sırma dökülür,
elleri ufacık, gözleri dört defa lacivertti.
ve de her ne hikmetse o da bana gönüllüydü.
öyle bir sevdim ki müjgan ı,
dünyamı şaşırdım, haddimi bilemedim,
evleniriz gibi geldi bana.
evimiz, yuvamız olur, ışığımız yanar,
fakir soframız kurulur gibi geldi.
sahil bahçesinde gazoz içerekten
gizli gizli mal-ü hülya kurardık.
sonrada çarşılara giderdik.
eşya beğenirdik elden düşme;
aynalı konsolumuz
topuzlu karyolamız bile olacaktı.
müjgan ın her an her bi daim yanında olacaktım
ama olmadı gitti.
nereye mi ?
paraya gitti abicim paraya
nasılda sevmiştim yıllarca ben seni
her akşam bekledim yollarını
elbet bir gün biz yuva kurarız derken
duydum evlenmişsin sen zengin bir gençle
zengin olsaydım sensiz kalmazdım
her an düşünüp seni hiç ağlamazdım
param olsaydı aşkım kalırdın
seve seve yanımda benimle yaşardın
nikah resimlerimizi de çektirdiydik.
sonra karpuzcu raşit ağabeyinin
kayınbiraderine borç ederekten
nişan yüzüklerimizi de yaptırmıştık.
ama müjgan takmadı bunu
takamadı uçuverdi elimden.
meğer gizlice altın bir kafes bulmuş kendine.
müjgan ın gelinliğini hususi diktirmişler,
benim gibi kiralık tel duvak almaya kalkışmamışlar yani
öyle sevindim ki.
mesut ve bahtiyar olsun diye dualar ettim hergece
sonramı ne oldu
müjgan gibi bende
birbirimize ettiğimiz sözleri
ettiğimiz yeminleri unuttum.
bir daha mahalleye gelmedi müjgan, gelemedi.
bizim dar ve eski sokaklara otomobili sığmıyormuş dediler.
senede birkaç ay zaten avrupa daymış dediler.
zaman şifalı bir ilaçtır unutursun dediler,
unuttum bende unuttum
hiç aklıma gelmedi.
hatırlamıyorum Müjgan ı
hatırlamıyorum şimdi
Bu şiiride ben yazmadım zaten
Unuttum abi bende unuttum
Hatırlamıyorum şimdi
Müjganın gözleri ne renkti *
filmdeki ünlü repliği son zamanlarda show radyodaki cumartesi akşamları 8-11 arası yayımlanan
pazar gecesi de 11-02 arası tekrarlanan cüneyt büyükyaka'nın efsane programı başı boş saat'lerde dinlemiştim. https://eksisozluk.com/basibos-saatler--4181236
burda pek dinleyicisi yok sanırım. o saate müsait olanlar teve'lerini kapatıp bir kulak versin. pişman olmayacaklar.
(bkz: başı boş saatler)
çok güzel adamdır, sadri alışık çok.
güzel temiz bir dünyanın mert adamıdır. hepimizin ağbisi, amcasıi dedesidir.
eşi çolban ilhan da çok güzel kadındır. onun kardeşi büyük şair atilla ilhan ise çok büyük şairdir. büyük bir yurtseverdir.
oğlunu geçen kara sevda denen saçma dizide zerrin tekindor ile karşılıklı döktürürken gördüm.
gittikce babasına benziyor. bu müthiş ikiliyi 5-6 dakka seyredebilmek için bu akla ziyan diziye de 2 saat dayanılmaz şimdi.
kerem alışık, sadri alışık'ın hayatının anlatılacağı bir filmde oynasa güzel olur. fakat burda büyük sorun var, o güzel çolban ilhan'ı kim oynayacak? atilla ilhan'ı sormuyorum bile. 50'li, 60'lı yıllardan güzel bir kesit olurdu.