1740-1814 yılları arasında yaşamış fransız yazar marquis de sade'ın literatüre kazandırmış olduğu ve kendi adından türemiş olan kavramdır, bir nevi rahatsızlıktır. fiziksel şiddetle acı çektirerek zevk almayı temsil eder.
Romanlarında sadik diye nitelenen birtakım cinsel sapıklıkları anlatan Marquis de Sadein adından türetilmiş olan ve, kişinin, cinsel anlamda birlikte olduğu eşine acı çektirmek suretiyle, haz elde etme sapıklığını ya da başkalarına acı vermekten, acı çektirmekten ya da başkalarının acı çektiğini görmekten haz duyma sapıklığını, kişinin karşısındakine ıstırap çektirmek suretiyle cinsel doyuma ulaşması durumunu tanımlayan deyim.
Sadizmin, yani kişinin başkasına acı vermesinden zevk duyma halinin, mazoşizmle, yani kişinin kendisine eziyet edilmesinden zevk alması durumuyla birleşmiş olmasına ise sadomazoşizm adı verilmektedir. Başka bir deyişle, sadomazoşizm, kişinin başkasına acı çektirme ve buna bağlı olarak da, kendisini cezalandırma gibi, hem dışa ve hem de içe yönelik iki sapkın faaliyet ya da hareketin birleşimi veya karşılıklı ilişkisinden doğar.
Hükmetme, kullanma, karsisindakini aci sınırlarında sistemeatik olarak seyehate cikarma, sabrini olcme, cezalandirma gibi bir hakimiyet ve itaat ilişkisidir.Psikopatlik degildir, aksine ince ince calismaktir kendisine teslim olan beden ve ruh uzerinde. Hatta bedensel kisim isin sadece gorsel yönüdür, onemli olarak ruhsal olarak ele gecirmedir sadizmde.
(bkz: bdsm)
kişinin bir başkasına verdiği rahatsızlıktan,çektirdiği acıdan zevk almasına sadizm, faaliyete geçirene de sadist denir. öncülüğünü marquis de sade yapmıştır. marquis de sade'in sadizmını de, onun hayatını ve sadizm anlatan film olan Quills'de görmek konunun özetleyicisidir.
otorite ve iktidar olarak; aşağılama, işkence yapma, ceza verme, itaat ettirme vb. kullanarak cinsel doyuma ulaşma.
(bkz: salo o le 120 giornate di sodoma)
sadizm duygusuzluk şeklinde gelişen bir duygu durum bozukluğudur. insan hissizlğini başkalarının acılarında gözlemlediği hisleri anlamaya çalışarak hissetmeyi dener. deri giysilere ve eşyalara aşırı para harcama ve ilgi görülür. yönetmek duygusu hükmeder kişiye. kırbaç ve benzeri aksesuarlara yönelik ilgisi vardır vs.
acımasızlıkla karşılaşmış ve acımamayı öğrenmiştir belki. kalpsizleşmek ve acı çektirmekten umarsız haz duymaktır.
internette araştırdıklarınızdan çok daha fazlasıdır.
marquis de sade, sacher-masoch gibi yazarlardan tutun da, dominant karakterden submissive karaktere kadar incelenmesi gereken kavramlar bunlar ki açık konuşmak gerekirse aktif bir cinsel hayatın yanında sadist bir yapıya sahip olan biri olarak, bir kadının kalbini kazanmanın tek yolunun ona işkence etmektir ki bu işkence illa ki fiziki olacak diye bir kaide yok.
zevk her zaman acının kalbinin attığı yerdedir.
sade'ın dediği gibi; ''dürüstlük mü? biz bunu bilmeyiz. insanlık mı? tek zevkimiz her kuralı yıkmaktır. din mi? bizim için boş bir inanç, dini tanıdıkça daha çok aşağılıyoruz; yakınlık... arkadaşlık... adaletlilik? bunlardan hiçbiri yok burada sevgili kızım.
burada egoizm, acımasızlık, ahlâksızlık ve en üst düzeyde inançsızlıktan başka bir şey bulamayacaksınız.''
sadizm doğuştan kişide var olan, eylemleri peynir ekmek yer gibi kişiye normal gelen olgudur. uzun işkenceler sonucu kişi sonradan sadist de olabilir mazoşist de. ama sadist olmayanların anlayamayacağı, engellemesi çok zor olaydır.
"organizmanın mekanik yönlerini sergilemek, sadistin ısrarlı eğilimidir. denebilir ki sadist, insan organizmasını mekanizma imgesiyle ikame etmek üzere yola çıkar."
günümüzde yanış kullanılmaktadır. Sadizm karşısındaki insana acı vermekten seksüel bir haz duymaktır. Aynı şekilde mazoşizm de kendisine verilen acıdan seksüel bir haz duymaktır yani. Kendisine zarar vermekten hoşlanan bundan cinsel bir haz duymayan insan mazoşist değil psikopat eğilimleri olan biridir.