Devlet mafyası...babadan oğula iki nesildir yeniçeriler gibi devleti kurutan adam. Kaybolan 4 senemizin tek şahidi,tek dostu. Bazen bir siyasetci,bazen bir zibidi. istanbul'u sevmemdeki iki sebepten biri. Lokmamın tek ortağı, otel lobilerinde kahve arkadaşım. Kısaca kaybolan yıllarda bulduğum tek dost...
cumartesi gunu istiklal'deki gomunistlere taş atıp kaçacağımız güzel insan.
arkadaş içinde arkadaş, dost içinde dost, can içinde can, muhabbet içinde muhabbet... ahahaha...
ama nasıl gezicez bilmiyorum
yanında bu yavru olunca ilgi odagı oluveriyor insan..
öyle bir ışık, öyle bir güzellik.
marmara gibi ucuz bir üniversitenin maliye bölümünde okuyup,
aynı üniversitenin sosyal bilimler fakültesinin muhasebe departmanında çalışıp, düğününü bile marmarada yapacak, tost yiyip ayran içen bir adet ezüük..
derece alacakmış bir de.
rüyalarda buluşalım a oğul dedim de dinletemedim.
ihiiiy.
tuhaf adam vesselam, bazen sözlükten nefret eder, bazen,"abi sözlük olmasa çıldırırım heralde" diye kendi kendine oluşturduğu sözlük tezini çürütür. bazı vakitler espriden gayri bir şey yapmaz bazen o kadar ciddidir ki gözlerinin kapaklarını aynı hizada tutamaz...
hayatı umursamaz bir tavrı vardır
ya da herkese öyle gibi görünür
ama en çok umursayanlardandır
düzen, nizam, iltizam ister gönlü
birde ömrü yettiğince seveceği bir sevgili
biraz bana benzese yeter diyor hep
alkol sevgilisi, sigara en büyük aşkıdır
içince hayko olur, içmeyince de pek farkı yoktur...
sorunu çoktur, ama anlayanı yoktur,
arkadaşı azdır, herşeyi dert eder
ama herşeyi belli etmez
herkesi sever ama herkese belli etmez...
-sadık, iki tost biri bayat biri dürüm.
+abi bayat ekmek kalmadı, ikisi de dürüm olsun mu?
-olsun anasını satayım.
bakın burada dikkatinizi çekiyorum müteşebbis ruhumla harmanlanmış yaratıcı zekam dürümden tost olabileceğine dair bir varsayım geliştirdi, patenti bana ait olmak üzere sözlükteki gurmelere selam ederim. Bu misyonumu hayata geçirebilirsiniz.
gunlerdir uyumuyorum. düşünüyorum, düşünüyorum, düşünüyorum. bu karsıma çıkan ilk engel değil biliyorum. öncekileri hatırlıyorum. kararlarımı, çözümlerimi. hayallerimi düşünüyorum sonra. en çok onlar için ağlıyorum. kim oldugumu nerde oldugumu bir an için unutup, iki gunde sanki yaslanmıs yuzume bakıyorum. içinde oldugum durum değil, geleceğim beni yoran. şimdiki zamanlarda sadece kararsızlık var, hatalar var. bunların bedelini ödemek düşüncesi benim canımı sıkıyor.sanki böyle zor bi durumda kalmadım önceden. halbuki yasadım. dejavu diyorlar. dejavu reloaded herhalde şimdiki. goruyosun ya espri bile yapamıyorum.
ruyalarımı anlattım sana. hepsini değil belki. seni kardeşim kadar sevdim. kardesimden daha kardes oldun sen bana. benden beklemediğin kararlar verdim belki. karar demeyelim. mecbur kalmak bu. bencil olmadıgımı gördüm ama. babam bana o kadar çok bencilsin dedi ki, inandım bende. değilim ama. olamadım. ben her zaman sadece kendimi dusunmeyi istedim. kendim için dusmeyi, kendim için kalkmayı. yapamadım. içimde bir yerlerde bir şeyler ters gidiyor. kendime inancımı yitiriyorum. önceden böyle değildim. kendimde olduktan sonra her seyi yapabilirdim, yıkabilirdim. gücüm her seye yeterdi. bana benden baskası lazım olmadı hiç. ama şimdi.. kendime ihanet etmişim gibi hissediyorum. oysa kimseye ihanet etmedim ben ve şimdi kendime yaparsam bunu, ölene kadar nefret edeceğim her seyden. kendimi arıyorum, bulmam için yeniden yüreğimi dinlemem lazım. ruhumu. yapacağım ama. kendimi bulup oldurtacağım ona en olmazları.
yıllığımı açtım pınar başlıyor yazısına;
en güçlü parçama..
o güçlü parça şimdi kayıp. bir süreliğine. ama bulmak zor değil. arayacağım. buldugumdaysa en sevdiğime döneceğim yeniden; uykuma..
sonrada aşkımızın en guzel meyvesine bakacağım, en guzel hediyeme; ruyalarıma..