akıllara hemen fesatça ve saçma düşünceler gelmesin. yalnız bir insandan bahsediyoruz çünkü. yalnız bir insanda da muhakkak birazcık hüzün vardır.
hava yağmurludur, ortalık koşan ya da başını göğsüne dayayıp paltosunun yakalarını kaldırmış, yürüyen insanlarla doludur. sadece yağmur vardır. temizleyen yağmurdur o, içimizi de temizlemesini istediğimiz, bizi gülümsetmesi için yalvardığımız yağmurdur adeta. elimizde bir şemsiye vardır sadece. elimizde tuttuğumuz, elimizin içine sıkışan narin bir el değil, basit bir şemsiyedir. bu da yalnızlık melodramının tarifidir.
tanıma gelirsek: insanlarla iletişimini koparmış, huzur ve sessizlik ararken yalnızlık tarafından kıskıvrak yakalanmış insan tecrübesi.
+finallere girdiniz çıktınız bugün nasılsınız efendim?
-kendimi şemsiyelere yakın hissediyorum doktor bey, tarif edilmez bir bağ oluştu aramda onlarla...
+hımmm ilginç...
-sade soda var mı?
yazardan sevgi pıtırcığı not: herkese sınavlarında başarılar.
Vizelere ve finallere giren bir Çok ogrencinin hissettiği bir şey olabilir. Tabi inek ogrenciler hallerinden memnundur, şemsiye girenleri gülerek izliyor olmaları muhtemel.