bugün, hakkari'de 3,5 yıl hapsi kesinleşmiş bir tutukluyu gözaltına alan 4 kişilik polis ekibine tahminen 100 kişilik bir ekip saldırıyor(polislerden bir tanesi ağır yaralı) ama mitinglerde hamile kadını tekmeleme marifeti gösteren, yürüyüş yapan kadın öğrenciyi yumruklayan emniyet teşkilatının pek delikanlı mensupları bu ve benzeri vak'alarda hiç bir şey yapamıyorlar.
yazık, ulan. her cumartesi galatasaray lisesi'nin önünde "ben teröristim" diye bağıranları, birilerinin "açtık", "açıyoruz" diyerek polis kordonuna aldırmasına üzülürüm. zürriyetini öptüklerim...
sadece öğrenciye değil, devletle cisimleşmiş olan iktidara karşı mücadele eden hak arayan işçi, emekçi, kürt, alevi, eşcinsel, herkese kalkan coptur.
"güneydoğuda teröriste vurmayan, batıda öğrenciye vuran akp" edebiyatından vazgeçmesi gereken milliyetçi arkadaşların, belki bir gün yukarıda sayılanlardan birinin sorunlarına doğru düzgün kafa yorabilmesi umulur
hiç kimseye kalkmamasını istediğim cop...ama siz polis şiddetine sessiz kalıp onun maruz kaldığı şiddette ayaklanırsanız samimiyetsiz davranmış olursunuz...
samimiyetinize inandıkları gün herkes herkesle şiddete karşı ayaklanabilir...
bu şekilde düşünen polise nefret besleyen, her ortamda " aynasızlar" diye dalga geçtiğini sanan onlarca insanın; en ufak bir olayda hemen polise koştuğunu defalarca görmüşlüğüm vardır. nankörlüğün dışa vurumunda yazılan ilginç bir tespit. polisi kötüleyin, orduyu kötüleyin, götünüz şıkıştımı hemen 155 'i arayın. o ne ala memleket.
tanım: uzunluğunu yiyenlerin bildiği polis vibratörü.
155'i arayıp da derdini anlatabileceğine inananların yalamaktan geri kalmadıkları ve adına "vibratör" dedikleri şiddet eğilimli zımbırtı.
bu gibi durumlarda "allah, 155'i aramayı nasip etsin" diyor ve ihtimal ki kopya çekmesinin bir meyvesi olarak orada olabilen morona dert anlatmanın ne demek olduğunu anlamasını yüce rabbimizden niyaz ediyoruz.
bilmem ki anlatabildim mi vibratör uzmanı arkadaşım?
çok doğru bir önermedir.
tekel işçilerini, öğrencileri hakkını arayanları bertaraf ederken,
ülkemizin doğusu ve güneydoğusunda tam tersi olan durumdur.
durmak yok hakkını arayanları ezmeye devam!!!
üstteki linkte bir polis aracına ateş açan ve üç polis memurunu yaralayan suçlularla çatışmasına karşın suçluları elinden kaçıran emniyet teşkilatı mensuplarını görebilirsiniz.
buna karşın alttaki linkte de kocaeli ilimizdeki toplu taşıma zamlarını protesto eden, hiç bir polis memuruna "uzun namlulu silahlar" ile ateş açmayan öğrencilere kaba tabirle osmanlının "hilâl taktiği" ile saldıran kalabalık imam ordusunu görebiliriz.
buna karşın hani "olum, birisi silahlı çatışma ve pusu; diğeri haberli ve hazırlıklı protesto" diyecekler için assolist olarak son haberimiz gelsin sahneye:
şimdi hadi kancık saldırısı için tek kelâm etmem, protestocu öğrencilere karşı takınılan tavır için hakeza gene "aşırılık olmuştur" ihtimâli üzerinde dururum. ve fakat öte yandan "toplu taşıma zammını protesto eden öğrenciler" arasından 15 kişi gözaltına alınırken, leşler için "intikam" pankartı açan potansiyel teröristler arasından kendilerine iki kurban seçen ve kullandığı gaz bombası için "vallahi ben de istemem tatsızlık çıksın ama taş attınız, 3 polis yaraladınız..." şeklinde açıklama yapan "imamın, pembe teskereli ordusu" fazlasıyla garip geliyor.
yazık, hakkımı helâl etmiyorum ki bir miktar gelir vergisi, emlak vergisi, çöp vergisi ödediğimi de belirtirim. illa ki giriyordur kimilerinin cebine bir kısmı olsun...