- alınan cipsten herkese bedava çıkarken bi tek sana çıkmaması,
- para kaybetmek ki bu her dönemde hüzün verir,
- atari kolunun bozulması,
- ödevleri pazar akşamına ve hatta pazartesi sabahına bırakmak, *
- oyunun en heyecanlı yerinde eve çağıran anne insafa gelmiş çağırmazken diğer arkadaşların annelerinin çağırması,
- oyunun en koşturmalı anında tuvaletin gelmesi,
- duygusal bağ kurulan dişin sallanması ve mandalina, halley gibi yiyeceklerin üstünde kalması veya anne babanın en ilkel yöntemlerle o dişi çekmesi,
- misafirlerin gitmesi,
- kar yağdı diye sevinirken güneş açması.
jelibon paketinin içine bakıldığında sadece 1 tane kaldığının görülmesi.
işte o jelibonu emersin, minik minik ısırırsın, kendince hafifletmeye çalışırsın hüznünü..
kokulu renkli silgi, en kalitelisinden pastel boya, renkli tüylü süslü kalemler...vs. kırtasiyelerin önünden geçerken epey hüzün verirdi rengarenk vitrinler; çantamdaki yeşil kazık gibi silgi ve kaybetmemem gereken tahta kurşun kalemim aklıma gelince...