aslı; Sadece yazarı ilgilendirecek derecede subjektif entryler silinir şeklinde olan ki sözlükte popüler entry silme sebebi.
kanımca en komik olanıdır da. yani lise tarih derslerinde bizlere öğretilen itilaf devletlerinin osmanlı toprakları hakkında ' asayişin sağlanmadığı yerler işgal edilebilir' maddesi gibi bir şey.
çek çekebildiğin yere. ne deme ki sadece yazarı ilgilendiren entry?
ben aşk başlığına bir şiir yazsam bunu modlar silmez. ee bu sadece beni ilgilendir miyor mu sanki? benim başımdan geçen bir olaydan başkalarına ne ki?
bu tip bir kural ancak bilim-teknik sözlük te falan olur. evrensel şeyler yazmak zorunda mıyım yani ben?
oysa işin aslı ilgili entry i silmek için bahane bulamayan kişilerin uydurduğu kılıftır bu.
bu entry yüksek dozda "sadece yazarı ilgilendirecek" cümleleri içerir.
bahane dedim evet ve bunda iddialıyım. bir y-azar sevişmesinin her ayrıntısını bu sözlükte y-azabiliyor, kedisinin mamasını yedirişinden bahsedebiliyor, sevgilisinin piirsinginin neresinde olduğunu ve onu nasıl arzuladığını y-azabiliyorsa ben de olaylara bakışımı duygusal bazda yazabilirim zannediyordum. ama yazamazmışım. çünkü bu sadece beni ilgilendirir-miş. bu yeterli ölçütte bir y-azarlık değil-miş.
tamam lan siz kazandınız. bundan sonra sevişmelerimi detaylı olarak sizlerle paylaşacağım. sokaktaki kedilerini nasıl tekmelediğimi, sevgilimle geçirdiğim her vakti, aşkımızın tarihçesini burada y-azacağım. hem artı oylanır, karmamı da yükseltirim.
anlayamadığım bir şey var. tanım entryleri hariç tutarsak; olaylarla ilgili yaptığımız yorumlar, okulda başımızdan geçen komik bir gün, hayata ilişkin kaygılarımız, sevdiğimiz bir film, bunlar hep yalnız bizi ilgilendirecek derecede subjektif şeyler değil mi? sana ne benim geçen gün kimle kavga ettiğimden. bana ne senin hangi filme ağladığından. böyle mi bakmalıyız birbirimizin burada paylaştığı kişisel şeylere? tanımlanması gereken yalnızca bir sandalye mi? dedim ya, anlayamıyorum bunu.
"hayatınız sadece sizi ilgilendirir ve tanım entrylerden başka bir şey istemiyoruz bu sözlükte!" denseydi eğer, peki der, ona uygun yazardım yazdıklarımı. ama öyle olmuyor, değil mi? neden öyle olmadığını ansiklopedi yerine roman okumayı yeğlememiz gibi basit bir örnekten çıkarmak mümkün. çünkü bizler 0 ve 1'lerden oluşmuyoruz. çünkü bizler insanız ve farklı hayatları, farklı zamanlarda aynı kurallarla ve birlikte yaşıyoruz. ben bu nedenle senin neden dün yediğin yemeği beğenmediğini merak ediyorum. bu nedenle, yani sırf hayatta benle beraber yürümüş oldukları için okuyorum ve izliyorum başkalarının subjektifliğini. eğer bunu yapmazsak, kendimizi hangi aynada görebiliriz, benliğimizi hangi terazide tartabiliriz? insan olmak için, birbirimizin subjektifliğine muhtacız.
yalnız beni ilgilendirecek denli subjektif olduğu için silinen bir entrymde dedim ki: kızım olursa adını ederlezi koyacağım. bunu derken o ederlezi denen akıl almaz şarkının bende uyandırdığı hisler ve bana hatırlattıkları gizli. o şarkıda benim gelecek için ne umutlar taşıdığım titreşiyor. ve ben bu nedenle kızımın adını ederlezi koymak istiyorum. bu şarkının güzelliğini böyle tanımlıyorum. ve bunun, paylaşılmaya değer olduğuna inandığım için yazıyorum buraya. bir şeylerin paylaşılması gerektiğine inandığım için. tıpkı sizin yaptığınız gibi.
paylaşmak zorundayız. kah bilgimizi, kah hislerimizi. aksi mümkün olamaz. eğer öyle olsaydı, ederlezi diye bir şarkı asla varolmazdı.
sözlük yazarlarının itirafları gibi bir başlık sözlüğün en fazla entry alan başlığı iken, böyle bir gerekçeyle entry silen moderatörün afedersiniz ama aklını seveyim.
misal, bu tip entryler hemen silinmelidir. kime ne benim kimin aklını seveceğimden? subjektif dediğin böyle olur..
yoksa elma suyunu armuda banarak yemem gayet subjektif değildir.
sanırım entry uzun olduğunda geçersiz olan kural. "o kadar emek vermiş" diyolar herhalde duygusal möderesyön. yoksa kimin sevgilisine nasıl "seni seviyorum" dediği, ilk öpüşmesi filan bazılarımızı ilgilendiriyor mu lan? eğer öyleyse var ya...