zannedersem, artık, Bu Bir silinme gerekçesi olmayacak. en azından Bize * gelen Bilgi Bu yönde. iyi de oldu aslında. zira, nickaltındaki kişisel entrylerin silinmeyip diğer Başlıklardaki kişisel entrylerin silinmesi Birazcık tezatlık içeriyordu.
yüzde doksan entry silinme sebebi. sanırım gammazların sübjektiflik kavramlarını yoklamaları gerek, gammazların işi değilse eğer sözlüğün ebesini öpenleri görmeyen modlar gelip benim sübjektif entrymi mi siliyorlar diye sorarlar adama.
Sözlüğün formatının korunması için gözetilmesi gerekli kurallardan birisi. Forum haline gelmesi sorun değil bilgi verildiği müddetçe ancak anı defreti ya da marifetlerini sıralamak için blog gibi uygun yerler var, sözlüğün formatının korunması gerekiyor.
anlayamadığım bir şey var. tanım entryleri hariç tutarsak; olaylarla ilgili yaptığımız yorumlar, okulda başımızdan geçen komik bir gün, hayata ilişkin kaygılarımız, sevdiğimiz bir film, bunlar hep yalnız bizi ilgilendirecek derecede subjektif şeyler değil mi? sana ne benim geçen gün kimle kavga ettiğimden. bana ne senin hangi filme ağladığından. böyle mi bakmalıyız birbirimizin burada paylaştığı kişisel şeylere? tanımlanması gereken yalnızca bir sandalye mi? dedim ya, anlayamıyorum bunu.
"hayatınız sadece sizi ilgilendirir ve tanım entrylerden başka bir şey istemiyoruz bu sözlükte!" denseydi eğer, peki der, ona uygun yazardım yazdıklarımı. ama öyle olmuyor, değil mi? neden öyle olmadığını ansiklopedi yerine roman okumayı yeğlememiz gibi basit bir örnekten çıkarmak mümkün. çünkü bizler 0 ve 1'lerden oluşmuyoruz. çünkü bizler insanız ve farklı hayatları, farklı zamanlarda aynı kurallarla ve birlikte yaşıyoruz. ben bu nedenle senin neden dün yediğin yemeği beğenmediğini merak ediyorum. bu nedenle, yani sırf hayatta benle beraber yürümüş oldukları için okuyorum ve izliyorum başkalarının subjektifliğini. eğer bunu yapmazsak, kendimizi hangi aynada görebiliriz, benliğimizi hangi terazide tartabiliriz? insan olmak için, birbirimizin subjektifliğine muhtacız.
yalnız beni ilgilendirecek denli subjektif olduğu için silinen bir entrymde dedim ki: kızım olursa adını ederlezi koyacağım. bunu derken o ederlezi denen akıl almaz şarkının bende uyandırdığı hisler ve bana hatırlattıkları gizli. o şarkıda benim gelecek için ne umutlar taşıdığım titreşiyor. ve ben bu nedenle kızımın adını ederlezi koymak istiyorum. bu şarkının güzelliğini böyle tanımlıyorum. ve bunun, paylaşılmaya değer olduğuna inandığım için yazıyorum buraya. bir şeylerin paylaşılması gerektiğine inandığım için. tıpkı sizin yaptığınız gibi.
paylaşmak zorundayız. kah bilgimizi, kah hislerimizi. aksi mümkün olamaz. eğer öyle olsaydı, ederlezi diye bir şarkı asla varolmazdı.
aslı; Sadece yazarı ilgilendirecek derecede subjektif entryler silinir şeklinde olan ki sözlükte popüler entry silme sebebi.
kanımca en komik olanıdır da. yani lise tarih derslerinde bizlere öğretilen itilaf devletlerinin osmanlı toprakları hakkında ' asayişin sağlanmadığı yerler işgal edilebilir' maddesi gibi bir şey.
çek çekebildiğin yere. ne deme ki sadece yazarı ilgilendiren entry?
ben aşk başlığına bir şiir yazsam bunu modlar silmez. ee bu sadece beni ilgilendir miyor mu sanki? benim başımdan geçen bir olaydan başkalarına ne ki?
bu tip bir kural ancak bilim-teknik sözlük te falan olur. evrensel şeyler yazmak zorunda mıyım yani ben?
oysa işin aslı ilgili entry i silmek için bahane bulamayan kişilerin uydurduğu kılıftır bu.
yazarın anlatımında yaşantısına dair ayrıntılar bulundurma hakkını garanti altına alan bir sözlük kuralıdır. buradaki incelik araya geneli ilglendiren bir kaç cümle serpiştirme becerisini gelişitirme hedefidir. kural koyucular adeta ey yazar biz senin için en iyisini düşündük. gel bizde yazmaya başla. sana objektif bakış açısı garanti ediyoruz demektedirler. işte marifet budur. ey sözlük sen bünyendeki yazarlara katettirdiğin mesafe kadar büyüksün.
bu entry yüksek dozda "sadece yazarı ilgilendirecek" cümleleri içerir.
bahane dedim evet ve bunda iddialıyım. bir y-azar sevişmesinin her ayrıntısını bu sözlükte y-azabiliyor, kedisinin mamasını yedirişinden bahsedebiliyor, sevgilisinin piirsinginin neresinde olduğunu ve onu nasıl arzuladığını y-azabiliyorsa ben de olaylara bakışımı duygusal bazda yazabilirim zannediyordum. ama yazamazmışım. çünkü bu sadece beni ilgilendirir-miş. bu yeterli ölçütte bir y-azarlık değil-miş.
tamam lan siz kazandınız. bundan sonra sevişmelerimi detaylı olarak sizlerle paylaşacağım. sokaktaki kedilerini nasıl tekmelediğimi, sevgilimle geçirdiğim her vakti, aşkımızın tarihçesini burada y-azacağım. hem artı oylanır, karmamı da yükseltirim.
sanırım entry uzun olduğunda geçersiz olan kural. "o kadar emek vermiş" diyolar herhalde duygusal möderesyön. yoksa kimin sevgilisine nasıl "seni seviyorum" dediği, ilk öpüşmesi filan bazılarımızı ilgilendiriyor mu lan? eğer öyleyse var ya...
subjektif; zaten kişiyi ilgilendiren durumdur. ve burada objektif yazılar yayınlanacaksa, amaç bu ise belli belgelere dayanan yazılar yazılması gerekir.
örneğin; yazarların büt sayıları. adlı başlıkta bir tanım var tamam. sözlük yazarlarının bütünleme sınavlarının sayısı.
dersin. gerisi yalan o zaman. benim 5 senin 8. ee yani onun 8 sınavı olması benim için objektif mi? yada kaç kişilik subjektiflik içeriyor. bir mantık hatası yapılmaktadır.
bu yazdıklarımda beni ilgilendirecek subjektifliktedir çünkü belgelere dayanmaz ve kendi düşüncelerimdir. eğer birileri bu görüşüme katılırsa, bu yazı objektif ölçüye geçmeyecektir. birilerinin katıldığı subjektif yazı olacaktır.
çoğu konu subjektif yorumlara dayandığı halde şikeyet ettiğinizde silinmez. fikir özgürlüğü denir veya bu kadar subjektifliğe müsaade ediyoruz denir.
mesela "cumhuriyet en iyi rejimdir" deyip sebeplerini açıklamazsanız subjektif olur ama silinmez. cumhuriyet en kötü rejimdir deyip deliller koysanız da subjektif diye silinebilmektedir.
yani moderasyonun inandığı şeyler subjektif olmaktan çıkabiliyor, inanmadıkları subjektif olabiliyor.
bir fikri delillerle destekleyen bir yazı hipoteze dönüşür ve subjektiflikten çıkar ama bizim sözlük moderasyonu bunu pek ayırd edemiyor. sanki bir engizisyon mahkemesi gibi davranıyor.
dünyanın yuvarlak olduğu bilinmeseydi ve ben dünya yuvarlak deyip yuvarlaklığını kanıtlamaya kalksam bizim sözlük moderasyonu ona da subjektif derdi.
subjektif dediğimiz şey kişiye göre değişen yargılar, olaylardır. mesela ben 30 kahve içiyorum derseniz subjektif olur. ben cumhuriyetin en iyi rejim olduğuna inanıyorum derseniz subjektif olur, cumhuriyetin en kötü rejim olduğuna inanıyorum derseniz subjektif olur. ama bunları dedikten sonra destekleyecek bir makale yazarsanız subjektiflikten çıkar. umarım gün gelecek sözlükte "makaleler silinmez" kuralının makalelerin subjektif bir olayı ispata yönelmesi olduğunu anlayabilecek modlar gelir.
ör:
(bkz: prizden hep yanlış fişi çekmek)
yukarda örnek verdiğim başlık subjektiftir. altına "hep başıma gelen olay" yazdığınızda subjektif kalır. ama çoğu insanın başına gelen bir şey olduğunu, benzer duyguları yaşadığınızı anlatırsanız subjektiflikten çıkar ve bir hipoteze dönüşür. çünkü bu fikrin başkalarınca da paylaşıldığı ortaya konmuş olur. ama moderasyon kendi tecrübesini anlatmış diyerek silmeye kalkabiliyor.
ya madem böyle bir seçenek var kardeşim neden sözlük yazarlarının itirafları diye bir başlığa sahip bu sözlük. hadi tamam itiraf ediyorsunuz millet merak ediyor, gülüyoruz eğleniyoruz cart curt.
arkadaşım geçen haftanın en beğenilen entrylerinde 3 tane itiraf var. nerede bu gammazlar, nerede sadece yazarı ilgilendirecek derecede subjektif yasası. bu itiraflar hangimizi ilgilendiriyor alla sen. hangimiz bu itiraflar sayesinde hayatımıza bir şey katıyoruz. onun o girdiği 'itiraf' entrysi kendinden başka kimi ilgilendiriyor? sorularım bunlar.
kendi kafanıza göre işler yapıyorsunuz, bir standartınız bile yok. herkes sikinin doğrultusunda gammazlık yapıyor modlar da okumadan etmeden silip atıyor koca emeği.
son olarak;
neden 1 verdin? ben hak ettiysem sen de hak ettin onu.
"... entryler silinir" diye devam eden silik tanımlarından biri.
--spoiler--
örnk: kılıçdaroğlu na soru soran türbanlı
silinen entry: r t e de atatürk değil onun önündede aynı lafı dermiydi merak ettiğim kişi.
--spoiler--
en sallamma silik tanımlarından biridir. rte ile sadece beni ilgilendirebilecek ne özel paylaşımımız vardır ki? hani kaynımdan bahsetmiyoruz ki ulusal bir kanalda herkesin izlediği bir program, benimde daha önce görmediğim bir kişi ve bir olay hakkında tanım yapıyorum olayda yine özel hiçbir bağımın olmadığı başbakan da var. bunun neresi sadece beni ilgilendiriyor ? yani ard nietlerinizle sizi başbaşa bırakıyorum sevgili "yönetim".