işsiz olan bireye her ay 273 tl sigorta parası borç çıkartmak. yetmiyormuş gibi hem sigortalı saymayıp hem de bu insanı sağlık hizmetlerinden faydalandırmamak.
bugün asgari ücretli bir insan için taş çatlasın 230 tl ssk parası ödeniyor işveren tarafından. hem emeklilik için prim gün sayınız doluyor hem de sağlık hizmetlerinden faydalanabiliyorsunuz.
fakat eğer işsizseniz devlet sizden 273 istiyor.
prim gün sayınız dolmuyor
ve en fantastiği de zorunlu "sağlık" sigortası sayesinde devlet hastanesine gidip muayene olamıyorsunuz lan?
yıllar sonra sskya gittim bu sabah basit bir durum için. telefonla randevu almıştım, içeri girip işlemimi hallettirip çıkacaktım.
ama hastanede gördük ki zorunlu genel sağlık sigortası sağlığı kapsamıyormuş asdjkhas.
ücretli muayene olmak gerekiyormuş.
allahım sen aklıma mukayyet ol. vallahi fantastik şeyler yaşanıyor şu ülkede ama millet olarak o kadar kanıksadık ki, kimse sesini çıkartmıyor artık.
benzip döküp kendimi yakıcam mk. hoş o zaman da "bunlar kendini ateşe verip etrafı dumana boğdular!!" diye mağdur edebiyatı yapılır.
yok cevabına hiçmi yok diye yapıştırmak
ev-e kapıyı kapattıkdan sonra geldin mi diye sormak
kim o dediğinde been diye yanıt verilmesi bide bundan ses tahii yapıp kim olduğunu anlayabilmek.
çay bahçesine tek başınıza gidip bi masada oturup efendi efendi meşrubatınızı içerken, başka boş masa olmadığı için bi yere oturamadan giden bir grubun ardından, aç gözlü işletmecinin size gelip aslında tek kişi oturtmuyoruz bıdı bıdı diye laf vurması.
damsız girilmeyen mekanları anladık da, açık çay bahçelerine de arkadaşsız gidilmeyecekmiş.