Daha az önce gözünüzün önünde bozuk olarak yetmiş lira tahsil etmiştir, abi çok yandım 100 lira bozuk var mı iki ellilik yap bari dersiniz, sahte kasayı gösterip bak siftah bile yapmadım der.
zırt pırt çay ve sigara içmek,kocaman bir göbeğe sahip olmak,dükkan içinde arkadaşlarıyla dedikodu yapmak ve müşteri gelince sus pus olmak,fiş vermemek,sattığı ürünler hakkında bilgi sahibi olmamak,biryere gidince kapıya kağıt yapıştırmak gibi birçok orjinal davranıştır..
bir yahudi esnafı ile karşılaştırıldığında,ne denli başarısız oldukları da gayet net bir biçimde anlaşılır..yahudi esnaf kısa sürede ihya olurken,bunlar yerinde sayarlar..en azından almanya'da öyleydi..
ablacım, canım kardeşim, annem gibi laflarla müşteriyi kıvama getirmek; bize gelişi bu kadar yalanını sallamak; elimde tam size göre bir ürün var, bir de şu ürünümüze bakın gibi saçma sapan bir satış politikası içinde olmak*; etraftaki esnafla karşılıklı laf atmalar; dükkan önüne tabure atıp, işin yoğun olmadığı vakitte tavla oynama alışkanlığı
para üstü vermek yerine ordan bi sakız şeker gibi bir şey veriyorsa ya da onu almanı istiyorsa türk esnafıdır. miami'de,new england'da veya paris'te olmaz bu. ama iyidir hak geçmesin diye sonuçta.
kurbağa figürü, resmi, oyuncağı vs. kurbağayla ilgili her şeyin hastası olan -evet garip- eski kız arkadaşıma t shirt almak için girdiğim esnafımızla olan muhabbet;
+ Kurbağalı t shirt var mı acaba?
++ ımm, bakiyim. kurukafalı onu versem?