cenneti bile tekeline alanların çıkardığı zırva, o kadar keşif ve icat yapan, insanlığın yararına iş yapan başka dinden insanlar cehenneme gidecek; sen msn başında hayatını geçirip cennete gideceksin. böyle bir düşünceyi benimsemiş kişi ancak ve ancak cahildir. biraz daha evrensel düşünürse zaten zırva olduğunu görecektir.
edit: dombili huriler de senin olsun cennetin de.
külliyen yalan olaydır,eğer sadece arapça bir iki dua okumak ve ben müslümanım demekle gidiliyosa cennete,ben almayayım.
edit büdüt:ayrıca hristiyan doğsam din değiştirip müslüman olmazdım,ya da yahudi doğsam din değiştirmezdim,müslüman doğdum ve değiştirmedim.
afrika nin bilmem ne kabilesinin falanca ormanında yaşayan dünyanın geri kalan kısmıyla ilişki kurmamış adamın cehenneme gideceğini iddia eden müslüman cahildir. allah dinini ulaştırmadığı kimseyi sorumlu tutmaz..
bugünün müslümanlarıysa cennete gidecek olanlar ben almayayım.
insan cennetinide cehenneminide kendisi yaratır.
benim bir cennetim olacağından eminim. müslümanlarınki onlara kalsın.
evet sadece müslümanlar cennete gider çünkü islam; bir dini pratikler bütününün özel adı veya sadece peygamberimizle indirilen bir din değil, allah a teslim olmak demektir. allah a teslim olmak pratikler farklı da olsa inanç bazında ehli kitap tarafından da gerçekleştirilebilir. allah a teslim olmak müşrik olmamak, yüzü batıl tanrılardan allah a çevirmek, o na yönelmek demektir:
ali imran 67: ibrahim ne bir Yahudi idi ne de bir Hıristiyan. O, sadece Hanîf bir müslümandı/Allah'a teslim olandı. O müşriklerden değildi.
bunun şartı şirk koşmamak, "isa allah ın oğludur" dememek, teslisi reddetmek, isa yı, annesini ve kutsal ruhu tanrılaştırmamak, bunlara yalvarmamak, allah la kişi arasında aracı bir ruhban sınıfını reddetmektir. bu son şart bugün müslümanlar için de geçerlidir. bir takım kişilere tapınmak adı altında olmasa da allah a yaklaştırsınlar diye tapınmak şirktir. şirkten kurtulunca şu aşağıdaki ayetteki çağrıya uyulmuş demektir:
De ki: "Ey Ehlikitap! Sizin ve bizim aramızda aynı olan şu söze gelin: "Allah'tan başkasına kulluk etmeyelim, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayalım. Allah'ın berisinden birbirimizi rabler edinmeyelim!" Eğer yüz çevirirlerse şöyle söyle: "Tanık olun, biz müslümanlarız/Allah'a teslim olanlarız!"
şirk koşmayan kitap ehlinden iyi olanları cennete gideceklerdir. aşağıdaki ayetlerden anlaşılabileceği gibi bunlar peygamberden önce yaşamış olanlardan değildir sadece:
ali imran:
113. Ama hepsi bir değildir. Ehlikitap içinden Allah için baş kaldıran/Allah huzurunda el bağlayan/hak ve adaleti ayakta tutan/kalkınıp yükselen bir zümre de vardır; gece saatlerinde secdelere kapanmış olarak Allah'ın ayetlerini okurlar.
114. Allah'a ve âhiret gününe inanırlar, iyilik ve güzelliği belirlenmiş olana özendirirler, kötülük ve çirkinliği belirlenmiş olandan sakındırırlar. Hayır işlerde yarışırcasına koşarlar. işte bunlar hayra ve barışa yönelik hizmet üretenlerdendir.
115. Yapmakta oldukları/yapacakları hiçbir hayır, nankörlükle karşılanmayacak/karşılıksız bırakılmayacaktır. Allah, takva sahiplerini çok iyi bilmektedir.
yukarılarda bahsi geçen bakara 137 de şöyle denmekte:
137. Eğer onlar da sizin inandığınız gibi inanırlarsa, hiç kuşkusuz, iyiyi ve güzeli bulmuş olurlar; eğer sırt dönerlerse artık onlar parçalanmış olurlar. Onlara karşı sana Allah yeter. En iyi işiten, en güzel bilendir O.
peki biz nasıl inanıyormuşuz? hemen önceki ayet:
136. Şöyle deyin: "Allah'a, bize indirilene, ibrahim'e, ismail'e, ishak'a, Yakub'a, onun torunlarına indirilene, Mûsa'ya ve isa'ya verilene ve diğer nebilere verilene inandık. Bunlar arasından hiç kimseyi ayırmayız. Biz yalnız O'na/Allah'a teslim olanlarız."
allah ın peygamberleri arasında ayrım yapmıyor, onların hepsinin allah'tan olduğuna inanıyormuşuz. sadece bizim dinimiz doğrudur, sizin ki yanlış diye tutturmuyor, kendi inançlarımızı onlara dikte etmeye çalışmıyormuşuz. bunlardan önceki ayet:
135. "Yahudi yahut Hıristiyan olun ki doğruya kılavuzlanasınız." dediler. De ki: "Hayır, öyle değil. Şirk ve yozlaşmadan uzak bir biçimde, ibrahim milletinden olalım. O, şirke bulaşanlardan değildi."
yani yahudiler ve hristiyanlar kendi dinlerinin doğruluğunu, bizimkinin yanlışlığını, doğruyu bulmak için onlardan olmamız gerektiğini söylemişler. allah ın bizden dememizi istediği şey müşterekte birleşmek; "Hayır, öyle değil. Şirk ve yozlaşmadan uzak bir biçimde, ibrahim milletinden olalım. O, şirke bulaşanlardan değildi." demek, gerçek tevhide çağırmak. ibrahim peygamber gibi tek allah inancına sahip olmak. "bütün peygamberler ibrahim'in dinindendi" demek. peki onlar ayrım yapmaya devam ederlerse ne olur, parçalanmış olurlar. peki onlardan korkalım mı bize zarar verecekler diye?
tekrar bakara 137:
"Eğer onlar da sizin inandığınız gibi inanırlarsa, hiç kuşkusuz, iyiyi ve güzeli bulmuş olurlar; eğer sırt dönerlerse artık onlar parçalanmış olurlar. Onlara karşı sana Allah yeter. En iyi işiten, en güzel bilendir O."
parçalanmış olurlar diyor. tek tek bireysel düşünceler üzerinde bir yargı yok, vahiy kaynaklı din sahibi topluluklardan olarak parçalanmış olurlar, tevhidde birleşmeleri gerekirken, ibrahim'in tevhid inancında birleşmeleri gerekirken. size zarar da veremezler, korkmayın diyor.
Bakara 62'nci ayette, "Şüphesiz iman edenler yani Yahudilerden, Hıristiyanlardan ve Sabiilerden Allah'a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp salih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatı vardır, onlar için herhangi korku yoktur. Onlar üzüntü çekmeyeceklerdir" buyurulmaktadır.
Bu ayette cennetle mükâfatlandırılacaklar, incil ve Tevrat'ın hak kitap olduğu dönemdeki inananlarıdır. islamiyetten öncesidir yani..
Bakara 137'de buyurulduğu gibi, "Eğer onlar da sizin inandığınız gibi inanırlarsa doğru yolu bulmuş olurlar, dönerlerse anlaşmazlık içine düşmüş olurlar. Onlara karşı Allah sana yeter. O işitendir, bilendir" buyurulmaktadır.
Yani mevcut Hıristiyan ve Yahudilerin ancak islâm'a biat etmeleri takdirde cennete gidecekler. şuan da tek hak din islamiyettir, şüphesiz islamiyetin gereğini yerine getiren herkes gidecektir.
cennete kabul edilme allahın elinde olduğundan kmin cennete girip giremeyeceğini kimse bilemez,bu yüzden hatalı önermedir.
şöyle bir hikaye vardır hatta:
ramazan ayında elindeki ekmeği sokakta yiyerek dolaşan çocuğunu gören yahudi;çocuğunu azarlamış ve "müslümanlar oruç tutuyor,onlara saygı duymalısın,bu yüzden evde ye ekmeğini" demiş. bir süre sonra yahudi ölmüş.öldükten sonra bir komşusu onu rüyasında cennete girerken görmüş ve sormuş"sen yahudisin nasıl oldu da cennete girdin?" yahudi "zamanında çocuğunu bu şekilde uyardığı için ve müslümanlara saygısından dolayı girdiğini" söylemiş.
şu ayetleri okuyup da hala bu söze inananlara söyleyecek söz bulamıyorum. ulan yobaz adam o herşeyini okuduğunu bildiğini sandığın kuran'da yazıyor bunlar. hala kendini bulunmaz hint kumaşı sanıyorsun! hala kendin gibi olmayan diğer insanlara günahkar diyerek, cehennemlik diyerek saldırıyorsun! bunu allah'ın bir emri sanıyorsun!
69. iman edenler ile yahudiler, sâbiîler ve hıristiyanlardan allah'a ve ahiret gününe (gerçekten) inanıp iyi amel işleyenler üzerine asla korku yoktur; onlar üzülecek de değillerdir.
25. iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele!
62. şüphesiz iman edenler; yani yahudilerden, hıristiyanlardan ve sâbiîlerden allah'a ve ahiret gününe hakkıyla inanıp sâlih amel işleyenler için rableri katında mükâfatlar vardır. onlar için herhangi bir korku yoktur. onlar üzüntü çekmeyeceklerdir.
111. (ehl-i kitap:) yahudiler yahut hıristiyanlar hariç hiç kimse cennete giremeyecek, dediler. bu onların kuruntusudur. sen de onlara: eğer sahiden doğru söylüyorsanız delilinizi getirin, de.
113. hepsi de kitabı (tevrat ve incil'i) okumakta oldukları halde yahudiler: hıristiyanlar doğru yolda değillerdir, dediler. hıristiyanlar da: yahudiler doğru yolda değillerdir, dediler. kitabı bilmeyenler de birbirleri hakkında tıpkı onların söylediklerini söylediler. allah, ihtilâfa düştükleri hususlarda kıyamet günü onlar hakkında hükmünü verecektir.
57. inanıp; iyi işler yapanları da, içinde ebediyen kalmak üzere girecekleri, zemininden ırmaklar akan cennetlere sokacağız. orada onlar için tertemiz eşler vardır ve onları koyu (tatlı) bir gölgeye koyarız.
Kur an'da gecen,"allah indinde din, islamdır" mealinde, allahın bizlere verdigi sözdür.
allaha ortak koşarak, ona ogul isnat ederek varılacak bir yer olmadıgının göstergesidir.
tarihteki ve özellikle bizim ülkemizin tarihindeki müslüman olmayanlara ve diğer mezheplere bağlı insanlara karşı başlatılan bütün katliam/olay/isyanların temelinde yatan yanlış bir düşüncedir bu.