zırt pırt arayan ardaştan iyi arkadaştır. derdini söyler, yardım edip etmemek bize kalmıştır. öteki tip arkadaş tuvalette canı sıkılınca arar, olaya tanıklık etmek zorunda bırakır.
bilgisayar bozulunca, ingilizce anlamadiklari bir cumle olunca, film muzik indirmek istedikleri zaman, bir yere gitmek isteyipte bilemedikleri zamanda arayan soran insandir.
normalde yanından geçerken bile selam vermeyen ve sınav vakitleri kardeşim nasılsın diye telefon açan birde pişkin pişkin istediğin birşey var mı diye soran arkadaş. *
aslında çok da yadırgamamak gereken kişidir. bazen bizizdir o. eski bir arkadaşa işimiz düşer. utanırız, mahçup oluruz, sadece işimiz düştü diye aradığımızdan. ama, hayatın gerçeği. gözden ırak olsan gönülden de ırak olurmuş. üstelik her eski arkadaşı aramak da fiziken imkansız. çok kızmamak lazım o nedenle. o işi, eski bir arkadaşla görüşmenin vesilesi saymalı, derim ben.
olmaz olan arkadaştır. genelde isteyeceği şey çok da mühim değilse msnden veya telefondan mesajla ulaşır. bazıları olaya hal hatır sormadan direkt girse de, bazıları hoş sohbet edayla göz boyayarak mevzuyu açar. bir nevi de bencillik ve yüzsüzlüktür. yüzde doksanı da bencil olduğunu artık kabullenmiş ve karşısındakilerin bunu bildiğini bildiği halde utanma duygusunu zamanla tüketen insanlardır.
eğer herkese karşı böyle davranıyorsa kişiliksizdir, kendisini kimse sevmez, yalnızdır. şayet sadece size karşı böyle davranıyorsa sizi sevmiyordur, sevmediği gibi bir de sizi kullanmaya çalışıyordur, izin verilmemelidir.
bu arkadaş hayal kırıklığıdır. iki tiptir. mutlak şerefsiz ve şerefsiz olmak üzere. şerefsizler işi düştüğü zaman arayanlardır. arar, neye ihtiyacı olduğunu söyler, olumlu veya olumsuz bir yanıt alır, teşekkür eder* kapatır. mutlak şerefsiz ise arar, hal hatır sorar, "hiç aramıyosun ya" şeklinde sitemde bulunur, sonrada "ya ben senden bişey isticem be kanka" şeklinde yavşakça bir hitapla senden birşeyler ister. ikincisi fenadır. şerefsiz ol, ama net ol. mutlak şerefsiz olma.