hazır çorba poşeti içindeki malzemeyi bir tencere suya döküp, altını yakıp çorbanın oluşmasını bekleyen modelleri de mevcuttur.
(bkz: otomatik karıştırıcılı hazır çorba)
hazır çorbayı bile pişiremeyen erkekten daha yetenekli bir kadındır. kadın olmak genlerinde iyi yemek yapmayı yada ev işlerinden anlamayı gerektıren bir hadise olmadığından ve yetiştirilme süresince rol olarak öğretildiğinden dolayı bunu öğrenmemek yada yapmamak kadının kendi tekelindedir. bu davranışından dolayı da eleştirilemeyecek kadın tipidir.
belli bir tahsili olan, bu yüzden hayatında hiç mutafağa girmediğini öne süren kadın.
dahası göğsünü gere gere "ben hiç mutfağa girmedim" dediği zaman, "ay ne kadar modern bir kadın, hiç mutfağa girmemiş!" diye imrenileceğini falan zanneder.* akıllara zarardır.
diğer sıfatlarına göre değerlendirilmesi gereken insan.*
biz beceriksiz insanlara karşı oluşturulmuş genel kanı var. çorba yapmayı bilmediği için insanlıktan çıkaran, makarna yapamadığı için sen de kadın mısın lan diyen bile mevcut. ölüyorum, bitiyorum böyle hakaretler duyunca. üzülüyorum hatta bazen ağlıyorum bile. aman siz de. beceriksizle beceriksiz olmuşsunuz. size ne la.
ister sadece hazır çorba pişirir, ister onu dahi yapamaz. kime ne?
makarnayı arkasını 10 defa okumadan yapamayan bi insan olarak söylüyorum. bana ne?
insanlıkla sadece hazır çorba yapabilmenin arasındaki korelasyon tahmini olarak 0 olduğundan dolayı hakkında fazla şey söylenebilmesi mümkün olmayan kadındır. ama tabii sadece ev tarhanası yapsaydı üff ne çok şey söylerdik bu kadın hakkında. di mi hocam?
bir kadın hayatının her döneminde sadece çorba pişirebilen kadın olarak kalmaz. iş kadını da olsa bir evi olduktan sonra bir düzeni olduktan sonra deneye yanıla döke saça yemek yapmayı da öğrenecektir. ekonomik ve toplumsal beklentilerle zaten başka türlü baş edilemez.
şu aşamada çorba yapmayı bile bilmiyorum. denesem hazır çorba yaparım ama sanırım. en son makarna yaptığımdan beri 5 yıl geçti. ne "kadıncık"ım ne de başka bir şey. ihtiyacım olmadı öğrenmedim. dünyanın en iyi yemek yapan erkeklerinden birinin sevgilisi olduğum halde, gelecek planlarımda bu kişiyi de dahil ettiğim halde öncelikle yemek yapmanın bir insan olarak ihtiyaç olduğu bilinciyle nasıl olsa gerektiğinde yapacağım da diyebiliyorum. sözün özü*; yemek yapmak eğer bir ihtiyaçsa, gereklilikse cinsiyeti olmaz. keyfi bir şeyse, hobi niyetine yapılıyorsa da cinsiyeti olmaz. yemek yapmayı bilen bundan zevk alan erkek süper de bunu sevmeyen kadın niye gayrısüper olsun. feminist açıdan değil, sadece insancıl açıdan bakıyorum da. *